Header Ads Widget

test banner

Merhaba


Öncelikle niyetimi açıklayayım, hizmet hareketinden yolu geçenlerden biri olduğumdan, hali hazırda bu hareketin içinde bulunan, etkisinde bulunan kişilere bir faydam olabilir mi, onu göstermek, iç dünyadamdaki yansımaları size yansıtmak… Çok okuyan yada yazan birisi değilim, belki kontrol bile edemeyeceğim yazdıklarımı, bağlamdan kopan veya anlamlı ifadeler içermeyen cümleler için şimdiden özür dilerim. 

Kendimden kısaca bahsedeyim. Lise yıllarında ışık evlere gitmeye başladım. Aile olarak mütedeyyin olmayan, anadolulu diyebileceğimiz bir ailede büyüdüm. Kişilik olarak ise tembel, muhalif, sessiz birisiyim. Üniversite seçimi sırasında rehber hocalarımın öğretmenlik yazdırmalarına direnerek, hayalini kurduğum bölümü seçtim. Üniversitede evde kalmaya başladım ama profil olarak evde kalanlar kadar mütedeyyin, dine bağlı değildim, ama samimi olarak sorumlulukları yerine getirir ve özverili olarak öğrencilerle ilgilenen birisiydim. 

Dualiteden çok söz ediliyor ben de çok sıkıntı çektim evde; mahallede şakirt, üniversitede kulüp faliyetlerinde çokça bulunan, öğrenci haklarını savunan "ehli dünya" görünümündeydim. Üniversite hazırlık sınıfında ve 1.sınıfta başarılı olunca Erasmus'a başvurdum, ama abilerimiz yaz kampı ve diğer sorumluluklardan dolayı gitmemi istemediler, direttim ve Almanyada 2 dönem 1 yıl eğitim aldım. Almanyadaki hizmetle tanıştım, üniversitenin yurdunda kalmama izin vermedikleri için dünyaya meyledip kayabilme olasılığından üniversiteye yakın öğrenci evi olan bir şehirde kalmaya başladım. Her gün 1-2 saat tren yolculuğu yaparak okula gidiyordum, almanca ve ingilizcedeki eksikliklerim beni çok bunaltıyordu. Dersler beni itmeye başladı ve diğer sorumluklar da binince üniversitede başarısız oldum. Geri döndüm, verilen hibeyi ödeme sorumluluğu beni bunalıma itmişti ama bir şekilde kurtuldum. 

Eğitimime devam ettim, ev abisi yaptılar beni, itiraz etmeme rağmen. Üniversiteyi bitirdim ve iş arama süreci ortaya çıktı, beni hizmetteki mütevelli abilerin şirketlerine yönlendirler önce, sonra asker yapmaya çalıştılar, sınava gönderdiler ama muhalif olduğumdan ve sadece samimi olan bir üst abimin ricasından dolayı kabul ettiğimden istekli olmadığımdan, sınav sorularını paylaşmadılar; daha doğrusu ben öyle sanmış olabilirim. Ankarada yurtta çağırıp sınavla ilgili konuşmuşlardı sadece! (iyi ki öyle olmuş) 

Sonra iş fırsatılarını görüşmek üzere mülakata çağırdılar. Sürat Kargonun ofisinde görüşme yaptık. Bana Afrikada Mali’ye gidip gidemeyeceğimi sordular. Ben hizmet için 1-2 sene gidebileceğimi söyledim. Sonra bana Ankara’da çalışma evleri var, yoğun bir şekilde A kadro meslekler için çalışılan, oraya beni kabul edeceklerini söylediler. 

Mali'ye değil Maliye'ye gitmemi istediklerini belirtiler, tamam dedim. Kpss sınavına girdim, iyi bir puan almıştım; ama yine de Ankara’daki evlerde çalışmam gerektiği söylendi ve Ankarada 1 sene kaldım aldım. İngilizcem ve almancam olduğundan dolayı (diğer alanlar da iyiydi) neredeyse her kurumun sınavına girebilcek kadar puanlarım vardı. Önce maliyeye girdim uzman yardımcısı olarak, sonra Gençlik spor bakanlığına, daha sonrada Üst kurullar seviyesinde bir kurumda çalışmaya başladım. 

Tümünde bana Kuran’a yemin ettirilerek benzer ya da aynı kurum sınav soruları verildi. Bazı arkadaşların ve benim ihtiyaç duymacağımız, bilgilerimizle gebebiliceğimiz sınavlarda bile sorular verildi. O dönem çatışmalar ve fişlemeler olduğundan içim kabul etmese de, uyum sağladım ama kendi kendime bir söz verdim. Verilen sınavlardaki soruları ve daha zorlarını çözebilecek bilgi seviyesine 1 sene içinde ulaşmayı planladım. Kurumda çalışırken bile günde 4 saat ders çalıyordum. 

15 temmuz olayı oldu, daha sonra bize yükletilen bylocktan dolayı KYK’da ismimiz çıktı ve açığa alındık. Sonra hapse soktular. İçerde de kimsenin isminden bahsetmedim ama beni birçok arkadaşım ihbar etmişti. Ben yalan söyledim ilgim alakam yok dedim. Daha sonra Bylock listesinden çıkarıldım, giriş sayısından dolayı Mor Beyin listesine soktular ve beni tahliye ettiler.

Ben hemen yurt dışına çıkmak için işe koyuldum. Kız kardeşim de hizmette olduğundan ondan yardım istedim. Meriç üzerinden Yunanistan’a geçtim. Bu dönemde sorgulamalarım başlamıştı dine yönelik, Tarihsellciliği incelemeye başladım daha sonra alternatif görüşlere baktım ve yalnız Kuran diyen bir anlayışa evrildim. Avrupada bir ülkeye illegal olarak girdim ve iltica ettim. Süreçleri yaşamaya başladım. Benim gibi olan arkadaşlara yardımcı oluyordum; almanca ve ingilizce bildiğimden dolayı tercümanlık ve süreçlerine yardımcı oluyordum. 

Hizmetin bulunduğum ülkedeki yapısıyla, sorunlar nedeniyle sürekli iletime geçiyorduk… Temsilci gibi olmuştum bir nevi. Bireysel bazlı değil de, kurumsal ve hoca efendiye yönelik eleştirilerimi duyunca bana mesafe koymuşlardı, ama hizmetteki kardeşlerime yardımcı olduğumdan dolayı çok  ötekileştirilmedim. Birebir ilişkilerim devam ediyordu, hatta beni mütevelli yaptılar; toplantılara katılıyordum, sivri çıkışlarım oluyordu şeffaflık üzerine. 

Bazı abilerler tartışıyorduk, ama dışlanmadım. Bu yapının içinde kalmamım sebebini kendime sorduğumda… yalnızlık, sosyal ortam, bazı şeyleri değiştirebilme gibi nedenler olabilir; sevdiğim insaların hala içinde bulunmalarını, suç teşkil eden işlerin olmaması gibi nedenleri sayabilirim. Türkiye’deki zulüm ve dayanışmanın gerekliliği gibi nedenler beni zorluyor, ama dualiteden muzdarip değilim; istediğim gibi eleştirebilmesem de kendi fikrimi kırmadan iletiyorum. Çoğu kişinin belirtiği gibi, eski hastalıklar var. Ama hizmette refleksleri insanlar çok arttı, itiraz ediliyor ve yeni yönetim de buna kayıtsız kalamıyor; kendilerini değiştirme çabasında olduklarını görüyorum. Çözüm gerçekten zor… Hocaefendi vefat ettikten sonra, ve Türkiye’de iktidar değiştiğinde, prensipli olanlar devam eder benim gibi, diğerleri farklı bir yol tutacaklardır. Hayırlı günler…

-Alp

author

"Sorumluluk Reddi" Konusunda Önemli Bilgilendirme:

Münferit Fikir Platformunda yazılan tüm yazılar, aksi MFP YYK tarafından belirtilmedikçe yazarların kendi görüşleridir. MFP’nin ve platformdaki diğer yazarların görüşlerini yansıtmaz veya ifade etmez.

Yorum Gönder

3 Yorumlar

  1. yazarın son paragrafta neden hala kalıyorum şeklindeki sorgulamasına verdiği cevapların bana düşündürdüğü şey şu. insanlar kendi gibi insanların arasında huzurlu. bu yüzden topluluklar oluşuyor ve yasadışı işlere girseler bile toplananlarını tamamen kaybetmiyorlar. the cemaatin sebebi mevcudiyeti doğrudan islam sunnilik nurculuk yada fetullah değildi belki. bir ekosistem oluşmuş. insanlar kendi yalnızlığına ve hayatın acımasızlığına karşı bir şarap bulmuşlar. o sarhoşluğu yaşamak için dışardakiler hain de dese ahmak da dese topluluğunda huzurla şarabını yudumlayan şakirdin umrunda değil. belki de haklılar. gerçekler bazen katlanılamayacak kadar boktan olabiliyor diğer insanların arasında. pek çoğumuz yaşamıştır belki o duyguyu. biz zorlama arkadaşlıklar ya da bir kominitiye yaranmak istemiyoruz. biz kim bizim gibiyse onlarla arkadaş olmak istiyoruz. keşke islam olmasaydı. bu topluluktaki insanlar çok iyi insan arkadaşlar olabilirlerdi. islam herşeyi kirletti gerçekten. sıradan ruhlarımıza dava gerilimi vererek tüm insani dostlukların arasına girdi. belki islam gibi kötülüklerin olmadığı başka bir dünyada çok iyi bir insan arkadaş topluluğu olabilirdik.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Islam kirletti derken, ne demek istiyorsunuz? Tum dini , siyasi ve kulturel olusumlarda kirletiyor. Yaradilis bu, sistemin getirdigi nokta teklestirme kendine benzetme hicbir sekilde suclama yapmaya gerek yok.

      Sil
    2. demek istedigim su: islam insani arkadaslik dostluk gibi duygumuzu kirletti. birbirimizle kurdugumuz iliskileri kendi kirli amaclari dogrultusunda kullanmak icin buktu. samimiyet duygusunu caldi bizden. ilke ve prensipleri itibariyle inananirlarini militanlastiran bu teror orgutu yonetim sistemi ornegi dine gore yaratilani sevmemizin tek kosulu yaratan yani islamin tanri karakteri olan allahti. bu sozun esas amaci insani dostluklari engellemek ve sistemin insan kaynagi inanirlarin sevgi dostluk duygularini bir militana gore sekillendirmekdi. iste islamin kirletmesinin bir ornegi

      Sil