Fransa’da Yapılanları Fırsata Çevirmek Varken, İlkel Tepkiler Verenleri Kınıyorum

Benzer bir yazıyı, bundan yıllar önce Selman Rüştü’ye karşı İran’ın gösterdiği yanlış tepki nedeniyle yazmıştım. 

Selman Rüştü, 1989 yılında “Şeytan Ayetleri” kitabını yazdığında, Humeyni Rüştü için ölüm fetvası vermişti.

Bu fetva 2012 yılında adeta güncellendi. İran’da bir vakıf, Rüştü’nün kellesine getirene 3,5 milyon dolar ödül vereceğini ilan etti (Link.)

O gün, Humeyni’nin yaptığı ne kadar yanlışsa, bugün sözde İslam ülkeleri tarafından Fransa’ya karşı gösterilen tepki de o kadar yanlış.

Bu arada, “Sözde İslam ülkeleri” ifadesini de bir cümleyle açayım: Günümüzde neredeyse İslam ülkesi denen ülkelerin tamamında yaşanan; din değil, kültür ve gelenektir. Adaletsizlik, ifade özgürlüğü, gelir adaletsizliği, yolsuzluk, rüşvet ve insan hakları ihlallerinde dipte olmanın en acı örnekleri bu ülkelerde yaşanıyor.

Günümüzde öldürülen on Müslüman’ın dokuzu Müslümanlar tarafından öldürülürken, sözde İslam ülkeleri, Hz. Muhammed’in yüreğini dağlayacak böyle bir manzaralar karşısında, kör ve sağır olurken, bu konuyla kıyaslandığında devenin yanında pire kadar olacak meselelere tepki gösteriyorlar.

Bu tepki, ilkel, amatör, duygusal, saçma bir tepkidir. Bu tepki şu anlama gelir: “Biz, bizim dinimiz aleyhinde yapılanlara karşı, fikren iflas ettiğimiz, verecek doğru dürüst medeni bir cevabımız olmadığı için, böyle duygusal tepkiler veriyoruz.”

Fransa’da, Danimarka’da veya başka bir ülkede İslam aleyhinde yapılan şeylere, böyle ilkel tepkiler vermek yerine doğru ve medeni bir tepkiler vermek de mümkün.

Nedir doğru ve medenî tepki?

İslam aleyhinde yayınları fırsat bilerek, tüm dünyada özellikle de Avrupa ülkelerinde şunlar yapılabilir.

 Yüzlerce gazetede sayfalar kapatılır. Aleyhte yazılanlara karşı cevap hakkını kullanma başlığı altında bilgilendirme yapılır.

 Yüzlerce televizyonda belli yayın saatleri satın alınır. O saatlerde hazırlanan kısa metrajlı içerikler yayınlanır.

 Binlerce internet sitesi, milyonlarca sosyal medya hesabı bu yayınlara destek verir.

Bunlara ilaveten şunlar da yapılabilir.

Mesela Fransa’da 17 Ekim 2020’de sözde Müslüman olan biri tarafından başı kesilen öğretmenin, hunharca öldürülmesi karşısında en sert tepkiler Müslümanlar tarafından verilebilirdi.

Şöyle bir şey hayal edin. 

Bütün batı ülkelerde, Milyonlarca Müslüman sokağa çıksaydı, binlerce İslam referanslı vakıf, dernek ve cami kınama mesajı yayınlasaydı, milyonlarca camide hutbelerin konusu bu kınama mesajı olsaydı,

Ne olurdu? …

Hz. Muhammed’in akıl baliğ olan ümmeti böyle tepki verirdi.

Akıl baliğ olmayanlar da, yaşları kaç olursa olsun, makamları ne olursa olsun şekil A’da görüldüğü gibi çocukça tepkiler verirler.

Yazık, çok yazık…

Akıl baliğ olan bir Müslüman olarak, İslam adına böyle ilkel tepkiler veren Müslümanları kınıyorum, bu yazı vesilesiyle geç de olsa, vahşice katledilen Fransız öğretmenin ailesine ve Fransız halkına taziyelerimi sunuyorum.

-Mustafa Yılmaz