Header Ads Widget

test banner

Ayartıcı Devlet

Ne demek bu? 

Kendisini öteki üzerinden tanımlayan, var oluşunu ötekileştirdiği ve yer yer düşmanlaştırdığı kişiler, gruplar, cemaatler, tarikatlar, partiler üzerine kuran bir devlet demek ayartıcı devlet. 

Farklılıkları zenginlik olarak kabul eden değil, aksine farklılıkları birer fay hattı gibi kabullenip gerektiğinde onu harekete geçiren devlet anlayışı.

Bir başka açıdan baktığınızda devlet memuru ve devletin işçisi ayrımında bile görürsünüz bunu.

Devlet, memur kadrosunda olana peşin, işçi kadrosunda olana çalıştıktan sonra verir maaşını.

Bizde “devlet memuru” demokratik ülkelerde (bizim dünyamızda devlet memuru denilen görevlinin adı) “public servant”tır.

Halkın hizmetkarı demek public servant. 

Şimdi elinizi vicdanınıza koyun ve iki ayrı ülkede aynı işi yapan kişiye verilen ünvana bakın; birinde “devletin memuru” hem de maaşını halkın vergilerinden aldığı halde, hem de halka hizmet verdiği halde; diğerinde halkın hizmetkarı.

İşte devlet yapılanmasında var olagelen bu zihniyetin elbette ve elbette sosyal ve toplumsal hayata yansımaları olacaktır. Cemaatlerde de, tarikatlarda da, partilerde de, sendikalarda da vs. her türlü kurum ve kuruluşta bu kendini gösterecektir.

Ayrıştırıcı devlet anlayışının kökeni İslam dünyasında Emevilere kadar uzanır.

Devlet ayrıştırıcı değil, bütünleştirici olmalı.

Nitekim Osmanlı'nın bunu başardığı zamanlarda gayrimüslim teba kendi mahkemeleri yerine kadı karşısına çıkmayı tercih etmişler.

Devletin bütünleştirici olduğunun göstergesi devlette adalet mekanizmasının işleyiş ile ölçülür.

“Devletin dini adalettir”
Hz. Ali 

Nurettin YAVUZ
Twitter: @Nuretti85896577 
author

"Sorumluluk Reddi" Konusunda Önemli Bilgilendirme:

Münferit Fikir Platformunda yazılan tüm yazılar, aksi MFP YYK tarafından belirtilmedikçe yazarların kendi görüşleridir. MFP’nin ve platformdaki diğer yazarların görüşlerini yansıtmaz veya ifade etmez.

Yorum Gönder

24 Yorumlar

  1. Tebrikler. Çok güzel bir yazı olmuş.

    YanıtlaSil
  2. Bu platformun herkese acik olmasini anliyor ve takdir ediyorum. Yalniz bu yazinin yazarinin twitter hesabinda devlet erkani güzellemelerinin dumani üstünde tütüyor ve burada yazdigi konu... Ironin bile kendinden utandigi anlar vardir. Insanlari bazi gerceklere uyandirmak istiyorsunuz ve bu isteginizde haklisiniz.Fakat bazen öyle isimler öyle yazilar cikiyorki burada;heralde birileri burayi da bayagilastirip etkisini kirmak istiyor platformun.Neyse sansürle secicilik arasinda epey büyük bir fark var. Dostca bir tavsiye sadece.

    YanıtlaSil
  3. Kardeş yazının yazarı ben Müslümanım Elhamdülillah.
    Tamda sitenin adınıda kast edilen manada münferidim. Hiç bir faniye mutlak ittat ve bağlanmayı kabul etmiyorum.
    Özgürlüğü Allah'a kul, resule ümmet olmada buluyorum.
    Yazım da ironi yapmıyorum.
    Fikir dünyamda çelişkim yok.

    Allah'ın "Adaletli şahitler" olun emri gereği, şahit olduğum hayırlı işleri, uygulamaları tebrik ederken, yanlış işleri tenkid ediyorum
    Tabi kendi bakış açım ve irdakimle
    Hepci, hiççi değilim.
    Hepsi, hiçbiri kelimelerini kullanmaktan korkarım.
    Tepkilerimi faile göre değil fiile göre belirler ve ortaya korum.
    Bu bakış açımda çelişki, tutarsızlık varsa açıklarsan memnun olurum.
    Yazımı;
    "burayı bayağılaştırp etkisini kırmak" katagorisinde düşünüyorsan zulüm ve iftira atıyorsun.
    Eğer müslüman inançlı biri isen zulüm ve iftiranın vebalini göze alıyorsan devam.
    Yok seküler biri isen başkasına yaptığın saygısızlık aslında bilmem farkında mısın kendine yaptığın saygısızlıktır.
    Gösterdiğin saygı kadar saygı görürsün.

    YanıtlaSil
  4. Devletin hizmetçi olduğu anlayışı çok yenidir.
    Eskiden beri insan aklı devletin hizmetçi olması gerektiğini bilse de bu gerçekçi değil ütopik bir fikirdi.
    Geniş çaplı bir devlette istikrar için saltanat dışında gerçekçi bir çözüm bulunamamıştı.
    İslamda ise devlet pratiği yoktur. Muaviye roma sistemini almasaydı belki de Araplar dağılacaktı. Asrı saadet dönemi devlet sistemi açısından felaket bir dönemdir, karmaşa ve düzensizlik vardır.
    Hem Arapların hem de Selçuklu Osmanlının devlet sistemi Pers ve Roma sisteminin devamıdır.
    İslam dünyası ve Türkiye hala ortaçağın roma-pers sisteminden çıkamadı.

    YanıtlaSil
  5. Anlamsız boş bir yazı. Dinci/İslamcıların devletin herhangi bir kademesinde yeri yoktur. Laiklik adam olmaktır. Emeviler vs bizi ilgilendirmez. İslamcı, tarikatçı, cemaatçiysen otur evinde veya topluca ne saçmalık yapacaksan yap ama hakim/savcı, asker, komutan, polis vs olmaz bu kadar basit.

    Artık doyduk hz ali şöyle demiş herşey emevilerde bozulmuş hikayelerine. İslamcı'dan hiçbirşey olmaz. Sadece İslamcı olur.

    Hz. Ali'nin sözüne uyuyoruz diyoruz ki İslamcı'nın devlette yeri yoktur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O zaman çatışacağız dostum. Sonuna kadar...

      Sil
    2. Yuzlerce yildir catisiyoruz zaten. Sizin gibi acimasiz ve zalim olmadigimiz icin Yuzlerce yildir siz kazaniyorsunuz. İcin rahat olsun.

      Sil
    3. Hem sizi devlete sokmayacağız deyip hem de siz kazanıyorsunuz zalim değiliz vs. diyorsun utanmadan. Biz sizin gibi diğerinin hakkını elinden almak için değil kendi haklarımız için çatışıyoruz. Benim hakkımı elimden almaya çalışırsan tabi ki bunun sonu çatışmadır. Bunu görmekten de acizsiniz.

      Sil
    4. Ha bu arada bu kafayla ülkeyi buralara sizler getirdiniz. Ak Parti'nin de fetönün de meşruiyet kaynağını oluşturuyorsunuz. Sen bizlerle yaşamak istemiyorsun diye yok olup gidecek değiliz. Haklarımızı sana bırakacak da değiliz. Böyle hayallerin varsa unut bunları.

      Sil
  6. 'Bir insan İslamcı ise hakim, savcı, polis vs olmaz" yazan yorumcu arkadaşa bir sorum olacak. Sizce ne tür bir inanç sistemine veya felsefeye sahipse insan bu meslekleri yapabilir? Einstein yahudi, Newton hristiyan, Cahit Arf (10 TL nin üzerinde resmi olan kişi) müslüman, Archimedes ise belki putperest idi. Ben şimdi müslüman değilim ama çoğunluğu İslam dinine mensup öğretmenler tarafından yetiştirildim. Dini eğilimlerine göre insanları reddetseydik hiçbirimiz bugünkü birikimimize sahip olamazdık. Dinine bakarak bir kişinin hangi mesleği yapıp yapamayacağına karar veremeyiz, fikrim budur. Öfkeyle yazdığınız hissi oluştu ve fikirlerinizi uygulanabilir görmedim. Söylemek istediklerinizi ben yanlış anlıyor olabilirim, daha fazla açarsanız dinleyebilirim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Siz müslüman değilsiniz ama ben müslüman olarak yazdım onu. İslamcıysa gitsin bakkal açsın, kamu alanları ancak laikliği anlamış insanların elinde olabilir. İslamcı bakkal açabilir, kasap olabilir veya başka işler yapabilir. Daha derin açıklamayı sonra fırsatım olursa yaparım.

      Sil
    2. Laiklik dediğin şey bizzat varolabilmek için her inanca eşit mesafede olmaya mecburdur. Şu inançtan olanlar devlete giremez vs dediğinde o laiklik olmuyor ayrımcılık oluyor. Dünyada hiç bir demokratik rejimde böyle bir kural olamaz. Ancak ateist diktatörlüklerde, Müslümanlara azınlıklara ayrımcılık yapan Hindistan, Çin gibi ülkelerde olur bunlar. Çoğunluk halkına azınlık tarafından ayrımcılık yapılmaya kalkılırsa orada demokrasi çıkmaz ayrımcı, baskıcı, çatışmacı anlayışlar türer. Türkiye'de geldiğimiz noktaya böyle geldik. Bundan sonra da senin zihniyetinden başka bir şey çıkmaz. Ama ortadoğulu kafanın Irak'taki Şii'den, Suud'daki Sünniden farklı bir şey yapabileceğini zannetmiyorum. Aynı şeyi tekrar tekrar deneyip farklı sonuçlara beklemeye devam et sen.

      Sil
  7. Arkadaşlar "laiklik, demokrasi" konularında tartışıyorlar. Laik bir ülkede tabii ki müslüman birey her görevi alır, devlet eşit davranmalıdır.
    Fakat sorun şu ki islam demokrasi ve laikliğe kesinlikle izin vermez. Siyasal islam yoktur, islam bizzat siyasettir.
    İslamı gerçekten anlamış ve inanmış bir insan "demokrasi laiklik " ile barışamaz.
    Aksi yorum yapan demokrat olduğunu düşünen müslüman arkadaşlar olabilir, ama müslüman kendini uzun süre kandıramaz, aptal da değildir, büyük çoğunluğu er geç islamın demokrasiye izin vermediğini görür, çelişki yaşar, eğer siyasal olarak da güçlü ise, molla veya din adamlarına sonunda mecburen teslim olur. Zaten birçok müslüman takiyye yapar, mecburdur, güçlenince sizin sesinizi ve kellenizi keseceğiz mi desin!
    İslam kılıcını müslüman olmayan herkese baştan çekmiştir, bu yüzden demokrasi ve laiklik taraftarları korkmakta haklıdır.
    İslamın farklı yorumlarını konuşabilen müslüman arkadaşlar bile bu özgürlüğe laiklik sayesinde sahiptirler. Yoksa mürted denip zindanlarda mezarlarda çürürlerdi.
    Demokrasi ve laikliğin kıymetini bilelim, en çok da müslümanı öteki müslümandan korumak için gereklidir.
    (İslamın demokrasi ve laiklik ie uyumlu olduğunu düşünen varsa o arkadaşkar islamı hiç ama hiç bilmiyor demektir, hayali bir islam ile avunuyorlar. İslam gücü ele geçirirse bunlar şaşkın ve mecbur şekilde gerçek islam savunucusu baskıcı ve kafa koparıcılara teslim olurlar, iş işten geçmiştir.)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Soyalizm de daha markstan itibaren içerisinde proleterya diktatörlüğünü barındırmıştır. Halil Berktay çok güzel anlattı bunu bir yazı dizisinde. Nitekim Sovyetlerden Çine Arnavutluktan Vietnama diktatörlük olmayan tek bir uygulaması yoktur. Atatürk de kuvvetler birliğine dayalı bir tek parti diktatörlüğü kurmuştu.

      Ben de tabi solcuların ve Atatürkçülerin haklarına saygılıyım ama ideolojileri diktatörlüğü içerisinde barındırdığı için onlara ayrımcı davranıp devletten uzak tutulmaları gerektiğini düşünüyorum. Kendim için bir şey istiyorsam namerdim. Herşey demokrasi ve hukukun üstünlüğünün korunması için.

      Ne ahmak adamlarsınız siz arkadaşım. Kendinizce bizi mi kandıracaksınız? Niçin her olayda bu aptalca argümanlara sığınıyorsunuz? Başörtüsü yasaklarında da aynı hikayeydi. Aslında karşı değiliz ama yarın gelip herkese zorlarsalar ne yapacağız falan filan.

      Tüm bu argümanların çok basit bir cevabı var eğer üzüm yemek istiyorsanız, amaç ne ayrımcılığı engellemek mi? Niye falancalar özcü olarak ayrımcılık yapar onları cezalandıralım gibi saçmalıklar yerine, ayrımcılığın kendisini cezalandırmayı düşünmüyorsunuz? Çünkü derdiniz üzüm yemek değil. Ayrımcılığı solculuk adına mı yapıyor cezalandır, alevilik adına mı yapıyor cezalandır, Türkçülük adına mı yapıyor cezalandır, İslamcılık adına mı yapıyor cezalandır. Niye illa işinize gelen karşınızdakileri şeytanlaştıran proxyler icad edip onlar üzerinden sizin gibi olmayanları cezalandırmayı istiyorsunuz? Çünkü demokrat değil zihniyetiniz.

      Arkadaşım biz bu ülkede yaşıyoruz. Aptal değiliz. Haklarımızı biliyoruz. Geçti artık o saçma sapan ayrımcılık dönemleri. Benimle yaşayacaksan sen bana, kimliğime, yaşam tarzıma ve haklarıma saygı duyacaksın, ben de seninle yaşayacaksam senin kimliğine, yaşam tarzına, haklarına saygı duyacağım. Çok basit, kompleks bir şey yok burada. Ha yok ben illa seni dışlayacağım diyorsan bu kavgayı senin istiyorsun demektir, inceldiği yerden kopsun, ben de seni dışlarım. Sen benim haklarımı elimden almak, kimliğimi, yaşam tarzımı silmek için kavga etmeye razıysan ben onları korumak için hayli hayli razıyım. Kavga istiyorsanız kavga, barış ve huzur içerisinde birlikte yaşamak istiyorsanız birlikte yaşam tercih sizin.

      Sil
    2. Ha bu arada İslam şudur budur vs. Benim inancım ben sana ne olduğunu söylüyorsam odur. Kendi iç dünyanda istediğini düşünebilirsin istediğin konuda. Ama benimle olan ilişkilerini "İslamın gerçeği" vs gibi saçmalıklar üzerine kurmaya kalkarsan ben de seninle olan ilişkilerimi senin kafa yapının gerçeği olarak tanımladığım anlayışlar üzerinden kurma hakkına sahip olurum. Mesela ateizmin gerçeği Stalindir bunlara elini verdimi kolunu kaptırırsın hiç birine göz açtırmayacaksın gibi. Sen çevrendeki Müslümanlara İslama inandığın için değil onlar da bu toplumda seninle eşit düzeyde vatandaşlar ve bireyler oldukları için saygı duymak "zorundasın". Devlet memuru olan adamın kanunlara saygılı olmasını ve ayrımcılık yapmamasını beklemek toplumun hakkıdır. Fakat ayrımcılığı yapan dindar olabileceği gibi ateist de olabilir pek ala. O halde devlet ayrımcılığa karşı kurallarını koyar daha sonra başıörtülü mü açık mı ateist mi gay mi bakmadan vatandaşlarına eşit davranarak devlete alır. İçlerinden ayrımcılık yapan olursa da koyduğu kurallar çerçevesinde gerekli cezaları verir, İslamcıysa İslamcıya ateistse ateiste. Senin İslamın ne olduğunu düşünmenle veya başkasının senin ne menem bir insan olduğunu düşünüyor olmasıyla alakası yok bunların. Ahiretle veya 7.yy ile ilgili değil bu dünya ile, şimdi ile, bura ile ilgili kurallardan bahsediyoruz.

      Sil
    3. Eğer demokrasi üzerinde gerçekten takiyye yapmadan uzlaşıyor isek hiç kimseyle sorunumuz olamaz. Fakat hem geleneksel islam hem de komünizm faşizm gibi ideolojiler demokrasiye izin vermez. Komünizme ne kadar karşı isek geleneksel şeriata da o kadar karşı olmalıyız. Bir solcu, demokrasisi dışlayan devrimci anlayış ile arasına mesafe koymalı, müslüman da şeriat ile. Bunu samimi yapmalı. Humeyni önce böyle dedi, sonra "kafire veriken söz tutulmaz" dedi onbinlerce insanı idam etti. Bu tutumun islam tarihinde maalesef çokça görüldü. Bu yüzden bir müslüman "demokrasi, eşit hak" gibi şeyler söylediğinde insanlar korkuyor, takiyye mi yapıyor, sonra arkadan mı vuracak bilemiyor. Örnekler ortada, akp ne diyordu şimdi ne durumda. Gülen demokrasi diyordu gelinen yer ortada.
      İnşallah samimi ve dürüst müslümanların dediği gibi olur, onların barışçı takiyyesiz yorumu galip gelir.

      Sil
    4. Hala İslam ideoloji diyorsun. Yapacağın şey İslam hakkındaki düşüncelerini kendine saklamak ve benden senin haklarına saygılı olmamı beklemek. Bu arada üç ideoloji saydım diğeri de Kemalizm. Ona hiç değinmemişsin. Atatürk demokrat mıydı? İslamdan, solculuktan, Atatürkçülükten uzak olmayı ön şart olarak koyarsan bu ülkede kimse kalmaz devlete girmeyi hak eden. Liberal demokrasi partisi mi yönetecek ülkeyi ve devleti?

      Sil
    5. Bu arada bugünlerde hep Ak parti den fetöden bahsediyorsunuz da hikaye onlarla başlamadı. Bu ülkenin sekülerleri ne zaman demokrat oldu? Ben kendi adıma siyasete aklım ermeye başladığında 28 Şubat ile gözlerimi açtım. Ondan önce tek parti diktatörlükleri 10 yılda bir darbeler muhtıralar, başbakan asmalar. Şimdi hala 27 mayısı savunan insanlar bana gelip sen Müslümansın demokrat olamazsın geyikleri yapıyor. Sorunun dizde de olabileceği aklınıza geldi mi hiç? Tek parti dönemiyle, 27 mayısşa, 28 şubatla, 80 öncesi sol şiddetle (mesela deniz gezmiş şiddeti reddeden bir demokrat mıydı) hesaplaştınız mı? Yani sen birilerine güvenmiyorum diyorsun ben de sana güvenmiyorum. Tarih üzerinden gideceksek buradan çıkmak mümkün değil. Bugünü kuralları konuşmak lazım.

      Sil
  8. Hep feto fikirleri havada ucusuyo. Komunizm boyle ataturk soyle. Hep fetocu fikirleri bunlar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben hala buradayım ve sen hala benimle yaşamak zorundasın. Fetöcü demen beni ortadan kaldırmadı veya senin fikirlerine getirmedi. Soru şudur benimle kavga etmek mi istiyorsun yoksa birlikte yaşamak mı? Ben ikisine de varım. Tercih senin.

      Sil
    2. laiklik adı altında bir asra yakındır yenilen haltların faturasını ödemek istemiyorsan, halkın inancına saygı duymanı öneririm. Seküler bir darbe hayalini kuruyor olabilirsin fakat bu sefer bankamatik ve marketlere koşmaya vakit dahi bulamayabilirsin. Şahsım adına söyleyeyim, ilk darbe girişiminde laiklik için İslama karşı havlayan her türlü halk düşmanını temizlemek için elimden geleni yapacağım. Bu sefer denize döktük hikayeleriyle uyuttuğunuz bir millet olmayacak karşınızda.

      Sil
  9. Yukarıdaki yoruma katılıyorum, yani "siyasal islam yoktur, çünkü islam zaten siyasidir" yorumuna. esasında, bu siyasal islam lafının ortaya çıkması iki kesimin ihtiyaçlarını gidermek için olmuştur. birinci kesim light müslümanlar; yani müslüman olduğunu deklere etmekte huzur bulan, "müslüman değilim" demekten korkan, buna psikolojik olarak hazır olmayan, lakin şeri hükümlerle de yaşamak istemeyen kesim. Bu kesim kendilerini şeri hükümler isteyenlerden ayrıştırmak için, onlara islamcı ya da siyasal islamcı demiştir. ikinci grup ise aydınlar/siyasiler. Toplumun dine olan ihtiyacını gören bu kesim, insanlara şunu diyememiştir: "lan olum saçmalamayın, 7.yy'da bir arap bedevisinin Allahla konuştuğuna mı inanıyorsunuz ciddi ciddi? kafayı mı yediniz lan siz? ne yani, 20. yy'da şimdi biz bu bedevinin 7.yy'da naklettiklerine göre mi dizayn edeceğiz hayatı?" Peki ne yapmış bu aydın kesim? "biz de müslümanız, dinimiz güzel din, dinimiz hümanist, kadın dostu. şeriat ise tukaka" demişler. taraftar toplamak için de şeri hüküm isteyenlere islamcı/yobaz/gerici demişler, onları "iyi müslümanlar" dan bu şekilde ayrıştırmışlardır. oysa islam dini özünde laiklikle demokrasi ile uyumsuzdur. light müslümanları bir kenara bırakırsak; islam dininin laiklik/demokrasi/özgürlükler ile uyumsuz olduğu ve doğası itibari ile islamın zaten siyasi olduğu noktasında, takiyye yapmayan samimi ateistler ve dinini iyi bilen müslimler zaten hemfikirlerdir. bana göre; bu "islamcı" tabiri geçmişte çok faydalı olmuştur. ama giderek gereksiz hale gelmektedir. çünkü toplum giderek aydınlanıyor ve hızla doğru ve yanlışı ayırdedebilme noktasına geliyor. artık light müslimlerden dinlerinin orjinal halinin ne olduğunun gizlenmesini ben gereksiz görüyorum. toplum zaten artık özgürlük karşıtı görüşleri, ki bunun bedeli "müslüman olamamak" olsa bile, kabul etmeyecek ve reddedebilecek olgunluğa erişti. ben diyim islam, siz diyin islamcılık; dini esas alan ideolojiler 21. yy'da zaten ortadan kalkacaklar. herşeyin açık açık konuşulması sadece bu süreci hızlandıracaktır. ben artık tiyatro oynamanın gereksiz olduğunu düşünüyorum.

    YanıtlaSil
  10. Son iki yoruma katiliyorum.Musluman degilim diyen arkadasin ofkesini ve hakli istegini gayet iyi anliyorum ve destekliyorum..

    Dincilikten nefret ediyorum.
    21.yuzyildayiz aklimizi boss harcamayalim..seriat meriat daha fazla kurcalamanin anlami yok..Sekuler duzene gecelim kimse kimseye sey etmesin...

    YanıtlaSil
  11. yanlis yere yorum yazmisim,su ustteki islamist arkadasa katilmiyorum;)darbeyle,Denize adam dokmeyle isim olmaz!

    YanıtlaSil