17-25 Aralık sürecinde kaset savaşlarına şahit olduk. Bu kasetlerden birinde iki kişi arasında bir konuşma geçiyor. Pekiyi kimlerin arasında? Hidayet Karaca ile Gülen. Konu, Melih Gökçek’in oğlu Osman Gökçek’in sahip olduğu Beyaz TV’de Erdoğan ile ilgili yayınlanması planlanan bir belgesel... Melih Gökçek, Hidayet Karaca’dan bir istekte bulunmuş. Buna göre, Gülen’in de bu belgeselde RTE ile ilgili bir şeyler söylenmesi isteniyor. Gülen başta, RTE’nin kendilerine yanlışlar yaptığını belirterek buna pek yanaşmıyor, fakat sonunda eski konuşmalardan vs birşeylerin gönderilmesini kabul ediyor. Diyalogları dinlediğinizde, Melih Gökçek’in, Hidayet Karaca’yı bir şekilde tabiri caizse kafaladığını, Hidayet Karaca’nın da Gülen’i bu yönde “pasif” bir şekilde yönlendirdiğini görüyorsunuz. Gülen’in konuşmanın başındaki tutumuyla sondaki tutumu birbirinden tamamen farklı. Gülen aslında samimi olarak istemediği bir şeyi yapmaya sevk ediliyor. Bu olay sadece internete düşen bir olay, kim bilir insanların daha bilmediği neler var.
17-25 Aralık sürecinde yine Gülen tarafına ait ses kayıtlarına bakıldığında Gülen’in daha çok “böyle bir şey yapalım mı efendim” minvalindeki hususlara “olur” ile karşılık verdiği görülüyor. Bu durumda aslında alınan kararların isabet derecesi de Gülen’e bu öneriler ile gelen kişilerin bilgi birikimi, muhakeme yeteneği ile sınırlı. Yani öyle insanların düşündüğü gibi yüce bir yerden istişare veya başka bir kanal ile kararların alınması da söz konusu değil. Zaten “Gülen yönlendirilemez” vs yargılar, önermeler kendi içinde şirke varan anlamlar da taşır. Çünkü ben “Gülen yönlendirilemez” ile “Gülen hata yapmaz”, “Gülen günah işlemez” gibi yargıların birbirinden çok ayrı olmadığı kanaatindeyim. Normalde “Gülen de insan tabi, hata işlemez demiyoruz” diyen kişiler Gülen’in yönlendirilemeyeceğini nasıl açıklıyor? Buna nasıl inanıyor? Daha kötüsü koca koca üniversite mezunu kişiler bunun için de bir “abi”nin çıkıp “Gülen yönlendirilemez” sözüne bel bağlıyor, öyle bir şey duyduklarında teskin oluyorlar. Böyle bir durum hakikaten Allah’a sığınılacak bir durum. Allah insanı böyle bir duruma düşmekten muhafaza eylesin. Kör bir aidiyet içinde hakikati peşinden koşturmaktan muhafaza eylesin. Acınılacak bir durum.Fakat bu noktada çok önemli bir kayıt koyalım, “Gülen’in yönlendirilebilir oluşu” son dönemde yapının karıştığı, yapıyla anılan soruların çalınması, darbe girişimi vs gibi netametli konularda Gülen’i aklamaz, ondan bu anlam çıkmaz. Çünkü tüm kararların yerine getirilmesinde Gülen’den alınan ya da en azından alındığı iddia edilen icazetin payı var.
Cihat Mirzaoğlu
Twitter: @MirzaogluCihat
0 Yorumlar