Hindistan’daki Kast Sistemi’nin, üyeleri açısından en büyük faydası nedir?
Kast Sistemi, üyeleri için bir sigorta şirketi işlevi görür. Kast’in, grup üyeleri için zor durumlarda riski paylaşma/paylaştırma ve dayanışma/network görevi vardır. Öyle ki, kız alışverişi bile bu network içinden yapılmalıdır. Network dışına çıkanlar için ağır maliyetler mevcuttur. Mesela başka kasttan evlenme yoluyla ‘networke ihanet edenlerin’ çocukları, çıkılan networkten kimseyle artık kesinlikle evlenemez. Toplumun büyük kısmı bu müeyyideye ayak uydurduğunda, çıkış oldukça maliyetli hale gelir. Bollywood müzikallerinde, Romeo-Juliet veya Ferhat-Şirin gibi farklı Kast’tan birbirini sevip kavuşamayan gençlerin hikayeleri işlenir.... Verin bu konuyu Orhan abiye, acılı bir şarkı yapsın!
Cemaatler de aynı şekilde, üyeleri için bir sigorta şirketi vazifesi görür. Hem de çok yönlü poliçeler satan, birçok riske (dünya, ahiret) karşı koruyan ve bu yönde ‘ürünler’ pazarlayan şirketler...Başlarında büyük bir güvence unsuru olarak da şeyhler.
Gülen cemaatini (benim tercih ettiğim deyimle Das Cemaat’i) ele alalım. Gülen, bir sigorta şirketi kuruyor, ‘ürün paketi’nde okullaşma, bölgeleşme, yurt dışındaysanız diyalog faaliyetleri var... Üyeleri açısından, birbirine yaslanarak sosyal ve dini riskleri azaltan bir ‘ticaret’ söz konusu. Şirketin ‘satışlar’ı arttıkça, ‘ürün paketi’ne iş adamları dernekleri, mezunları devlete yerleştirme, üniversiteler açma vs gibi yeni ‘ürünler’ ekleniyor. Tabi bütün bu sosyal dayanışmanın temelinde ahireti kurtarma gibi büyük bonus bir ‘ürün’ de mevcut.
Bilinmeyen/az bilinen bir görevleri de, şirketin devamı ve döndürülmesi için arka planda büyük bir sigorta şirketi (reassurans) olarak çalışan hususi hizmetleri yürütüyor olmaları.
Abiler denen grup ise, poliçeleri satan veya yenileyen aktörler. Aynı zamanda network’ten çıkmak isteyen ya da network’u eleştiren üyeler için maliyetleri belirleyip müeyyideleri uygulama görevleri var. Bilinmeyen/az bilinen bir görevleri de, şirketin devamı ve döndürülmesi için arka planda büyük bir sigorta şirketi (reassurans) olarak çalışan hususi hizmetleri yürütüyor olmaları. Sıradan üyelerin bu reassurans şirketini bilip anlamaları çok kolay değil. Onlar yıllık poliçe yenilemeleri (Ramazan’da himmet diyelim) ve bunun verdiği mental tatmin ve onun yanındaki sosyal paylaşım ve risk azaltma yöntemlerinden memnun hayatlarına devam ediyorlar. Network’un parçası olmanın getirdiği faydalar, bireyleşmenin olumsuz sonuçları veya beklenen risklerini kat kat domine ediyor.
Hesap böyle tıkır tıkır işlerken, bir gün geliyor, reassurans şirketi, biriken aşırı kendine güveni ve yüklü bir poliçe ödemesi alması hesabıyla ülkede kendi depremini yaratıyor. Sonuç: yüz binlerce kurban. Bu deprem sonucu sıradan üyeler tatlı rüyalarından uyanıyorlar (mı?)
Uyanamayanların niye uyanamadığı konusunu ‘ekonomide yeni teknoloji kullanımı’ ışığında bir sonraki yazıda konuşabiliriz.
Ramazan Altaylı
2 Yorumlar
Yorum yaparak güzel yazıyı kirletmenin anlamı yok ... derken bile yorum yapmış oldum 😆😆😆
YanıtlaSilNasıl bir teşbih yeteneğidir Yarabbi!Beni bul yiğidim:)
YanıtlaSil