Çağlayan Dergisi şubat sayısında yayımlanan Prof. Dr. Kahtan Arslan' a ait yazıyla (https://caglayandergisi.com/2019/02/01/elestiri-cikmazi/) ilgili düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Yazı daha önce Tr724 sitesinde de (http://www.tr724.com/hizmeti-elestirmenin-dayanilmaz-hafifligi/) hemen hemen aynı şekilde yayımlanmıştı.
1) Hizmet, dinî hayatın inşasıdır (KA).* Dini, sosyal ve kültürel yönleri olan bir hareketi 'dinî inşa' ifadesine hapsetmek eksik bir yaklaşımdır. Dini yaşamak ve yaşatmak iddiası sonuçları itibariyle dar bir söylemdir.
2) Hizmet aynı zamanda bu nitelikli dinî yaşayıştan mülhem ahlakî standardı esas alarak bir iktidar ve güç oluşturmuştur (KA).
* İlham alınan değerlere rağmen iktidar ve güç, kucaklayıcılığın aksine karşıtlık ve düşmanlığa yol açmıştır.
3) 15 Temmuz sonrası Türkiye ve bazı ülkelerde kurumlar yoluyla elde ettiği gücü kaybetti (KA).
* Tek taraflı ve dar bir yorum olarak değerlendiriyorum. Kayıplar ve kazançlar bakış açısı ve kişilere göre farklı şekilide algılanabilir.
4) Hizmetteki yerlerini bu yapılara iltisakla tayin edenler ya da Hizmeti müesseselerden ibaret görenler isyan bayraklarını çektiler (KA).
* Zıt fikirli insanların eleştirilerine isyan, ok atma gibi yaklaşımlar 'tek tiplilik'e işaret eder.
5) Sorgulama ve eleştirilerini Hocaefendi'ye yöneltiyorlar. Onu doğrudan hedef alamayanlar ise eleştiri oklarını Ağabeylere saplamakla tatmin oluyorlar (KA).
* Fethullah Gülen'i ve ilgili şahısların bu şekilde yansıtılması 'kült' iddialarını doğrular niteliktedir. Fethullah Gülen sorgulama ve eleştirilere açık bir insan değil midir? Bahse konu diğer isimler kimlerden oluşmaktadır?
6) Fikrî eleştiriler yoluyla yeni düşünceler oluşturacaklarını, bu düşüncelerin Hizmete yön vereceğini hayal ediyorlar (KA).
* Korku ve paranoya, kendi kutsalının dar bir çerçevede kalmasına neden olur.
7) Eleştiren kişilerin perspektif ve metotları yanlış olduğu için eleştirilerin herhangi bir değeri yok. İcranın içinde bulunanlar tarafından afakî bulunması ve ciddiye alınmaması da bu sebeptendir (KA).
*Karşıt görüşlü insanların eleştirilerini küçümseme, değersiz görme ve devamında ise izole bir yapıya benzerlik ifade eden bu satırlar dikkat çekicidir.
8) Modern bürokratik yapıların ideal alınması ve dönüştürülmesi sonucu, bundan sonra o yapının bekası için mücadele edilecek ve misyon tamamen unutulacaktır (KA).
* Çağdaş, modern, evrensel sözcüklerinin tersi istikamette yapılan vurgular yenilik ve yenilenmeyi baskılayacaktır. Örneğin, İmam Gazali'nin felsefeye karşı çıkması modern ilimlere karşı çıkma olarak algılanmıştı.
İbrahim Uçar
0 Yorumlar