Header Ads Widget

test banner

Cemaatin Ateist Olmama Katkısı

Bir gün bir Tanrının olmadığını söyleyeceğim asla aklıma gelmezdi. Kendimi çok inançlı bir insan olarak addediyordum. Risalelerin tamamına yakınını okumuşumdur. Bir kısmını da tevilleriyle birlikte ders olarak okuma imkanına sahip oldum. Taklidi imandan tahkiki imana yükseldiğimi düşünürken nasıl oldu da mürted oldum bu bence başlı başına ayrı bir kitap konusu. 

Nasıl süreçler izledim, nasıl başladı nasıl karar verdim bunları ileride bir gün kitaplaştırmayı düşünüyorum. Bu sorular tek başına bir köşe yazısının konusu olamayacak kadar geniş ve her yönüyle ele alınması gereken bir konu. Başımıza kötülükler geldi, hani Allah bizimle beraberdi diyerek ateist olmuş değilim. Aslına dinle arasına mesafe koyan insanların, yaşadığı şeylerden ötürü değil de kendi sorgulaması sonucu buna ulaştığını bilmemiz lazım. Yani sanıldığı gibi takılıp yollarda kalmış yada dünya hayatının cazibesine kendimi kaptırmış değilim. Hani dini tamamıyla terk ettikten sonra günlük yaşantımda pek fazla değişim olduğunu söylemek mümkün değil. Hatta cemaat çevresinden kendimi soyutladığım için bunun bana dezavantajları dahi oldu. 

Öncelikle şunu belirtmek isterim ki din, tıpkı milletimiz cinsiyetimiz ya da cinsel yönelimimiz gibi bizim kimliğimiz. Bir insanın kimliğini ve aidiyetlerini sorgulaması için elbette bundan dolayı acı çekmiş ya da gadre uğramış olması gerektiğini düşünüyorum. Örneğin politik Kürt bir arkadaşım, kendi kendisine defalarca neden Kürt olduğunu sorduğunu söylemişti. Benim de Müslümanlardan, İslamdan ve İslami düşünceden acı çekmeye başladığım dönemle sorgulamaya başladığım dönemin aynı zamana denk gelmesi elbette tesadüf değil. Fakat şuna eminim ki dindarlar, buna hem Türk yetkilileri hem de Fetullah Gülen de dâhil, benden özür dilese dahi bu tercihim değişmeyecek. 

Kendimi ateist olarak tanımlıyorum. Fetullah Gülen’in kendisinin bu sürecime katkı yaptığını ve bu katkıların kapsamını anlatmaya çalışacağım. Gökhan Bacık’ın Ahval Gidişat programında çok güzel bir tespiti var. Esasen ben bunu dille formülarize edemiyordum fakat varlığını biliyordum. Gökhan Bacık mealen Cemaatin dar kadrosunun totolojik yaklaşımından bahsetti. Yaptığı her işte bir hikmet aramayan kafanın değişim ve dönüşümün önündeki en büyük engellerden biri olduğundan bahsetti. Ben de dedim ki hah işte budur. 30 Mart seçimlerinden önce AKP nin güç kaybedeceğini söyleyen insanlar, istenilen sonuç alınmayınca bunda hizmet açısından çok büyük hayırlar olduğundan bahsetmeye başladı. Bunun aslında tefsir geleneğinin bir sonucu olduğunu düşünüyorum. Aslında tefsir demek Tanrı’nın söylemedikleri üzerinden şunu demiş olmalı ya da şunu anlatmaya çalışmış olmalı diye söylediğini açıklamaya çalışması demektir. Kuran meallerine bakınca pek çok parantezler görürsünüz. Bunlar yazarın ya da mealcinin anlam kaymalarını önlemek için yaptığı küçük ilavelerdir. Yahut peygamberin hayatında yapmış olduğu bir eylemle ilgili olarak ya eylemin hiç var olmadığını savunmak gibi bir abesliğe ya aslında meselenin çarpıtıldığına yada peygamberi haklı çıkaracak nedenlere yönelmek gibi yöntemlere başvurulduğunu görürsünüz. Fetullah Gülen’in, Adil Öksüz’ü tanımıyorum demesi yalanken ve yalan söylemek haram olduğu halde bunu hizmetimiz zarar görmesin, yada daha komiği “Adil’i tanıyamamışız” anlamında söylediğini savunmak da tefsir geleneğinin bir sonucu olduğunu düşünüyorum. 

Konuyu biraz daha açmak istiyorum. Fetullah Gülen ve cemaat stratejik olarak AKP’yi desteklemişlerdi. AKP’nin bir gün kendisine zulmedeceğini öngörememişti. Bu stratejik bir hataydı. Fakat bir cemaatçiye göre“Hocaefendi peygamberle istişare edip kararları o şekilde aldığı için” bu başımıza gelenler yolun kaderidir. Sıradan bir Müslüman Kuran ya da İslamla alakalı bir sorun yaşadığında bunu güvendiği bir din âlimine danışır. Allah kelamında hata olamayacağı için konu tevil edilir. Tıpkı bunun gibi. Yani cemaatin hatalarından ders almaması da tefsir geleneğinin bir sonucudur. 

Güvendiğiniz bir kişinin size yalan söylemesi ya da sizi aldatmış olması hiç azımsanacak bir travma değildir. Çok güvendiğiniz bir kişinin yalan söylediğini ya da yanlış davrandığını görmeniz sizde ona olan güveni sarsacaktır ama onun her söylediğine yalan olarak bakmazsınız. Örneğin güvendiğiniz bir arkadaşınızın size yalan söylemesi o Allah’a inanıyor o zaman ben artık inanmıyorum, o Türk artık ben Türk değilim gibi radikal bir değişime zorlamayabilir. Fakat güvendiğiniz kişi size dininizi öğreten kişiyse onun yalan söyleme lüksü yoktur. Çünkü yalan dinde yasaktır ve söylediği her yalan sizde dininizle ilgili yaralar açacaktır. O kişinin söylediği tek bir tane yalanı bile yakalarsanız, o kişinin Allah’a olan inancını ve kendi inancınızı sorgulamanız kadar doğal bir şey olamaz. Dinini Fetullah Gülen’den, cemaatinden ve kitaplarından öğrenen bir kişi olarak Fetullah Gülen’in Anadolu tabiriyle tek ayaküstünde kırk yalan söylemesi bende dinimi sorgulamaya giden yolu açtı. “O polislerin binde birini dahi tanımıyorum” dediği polislerin Hocaefendi diye tvitler atması Fetullah Gülen’in yalan söylediğinin en büyük kanıtlarından biriydi. Tamam, anladık hiç şahsen tanışmadın ama “Kendi polisleri kendilerine operasyon düzenledi” demek ya da “İlker Başbuğ hapse girince üzüldüm.” demek tevilsiz şartsız yalanın dik alasıdır. 

İnsanın kafası karışınca ilk yaptığı şey temel kaynaklara müracaat etmek oluyor. Bu kapsamda bir abimin de tavsiyesi üzerine Kuran mealini okumaya başladım. Okuduğum meal Ali Ünal’ın tefsirli mealiydi. Normalde 600 sayfa civarı olan Kuran bu kitapla birlikte 1000 sayfanın üzeri bir hacme sığdırılmıştı. Nisa suresinin sonuna kadar okudum. Fakat bunu okumam yaklaşık iki ayımı aldı. Çünkü üzerin düşünüyor, notlar alıyor ve hatta Edip Yüksel gibi klasik İslamdan farklı kişilerin yorumlarıyla bütünleştirerek anlamaya çalışıyordum. (15 Temmuz sonrası kitabı çöpe attım. Dindar insanların bana yaşattığı büyük travmalardan birinin de Kuran’ı çöpe atmak olduğunu belirtmeliyim.) Nisa suresi sonunda İslam bu mu gerçekten diye düşünüp dinden çıkacağım endişesiyle okumayı bıraktım. Cemaatin İslamın öteki yüzünü örtmeye çalıştığını bizzat okuduğum meallerde gördüm. Yani islamın moderniteyle bağdaşmayan yönlerini cemaatten asla duyamazsınız. Zaten diğer İslami kesimin de cemaate yönelttiği en büyük ithamlardan biri de bu değil mi? Yahudilerle ilgili ayetlere çok fazla yer vermeden, islamın ceza-hukuk müesseselerine islamın küçük bir cüzü gibi bakarak moderniteyle bağdaştırmaya çalışması, daha doğrusu bunu fark etmem bende bir inkisara yol açtı. Yani islamın bir hükmünün günümüz dünyasıyla bağdaşmıyor olmasını Fetullah Gülen fark ediyor ve bunu ağzına dahi almıyor. Bu esasen İslama yüzde yüz inanmamak anlamına geliyor. “Allah’ın indirdiği kitaptan bir kısmını gizleyip onu az bir bedel ile değişenler (var ya); işte onlar karınlarına ateşten başka bir şey doldurmuyorlar. Kıyamet günü Allah, onlarla ne konuşacak, ne de onları arıtacaktır. Onlar için elem dolu bir azap vardır.” Bakara 174. 

Kuranı anlayamadığımı düşünüp Risalelere sarılmaya başladım. Okudukça okudum. Kafamı karıştıran her imani hususta açıp baktım ve çevremdeki insanlara da sordum. Risaleler beni tatmin etmedi, Said Nursi’nin olaylara yaklaşım açısını hatalı, dilini de anlaşılmaz buluyorum. Pozitif bilimlerin ne olup nasıl çalıştığını anlamam risalelerden epeyce uzaklaşmama sebep oldu. Risaleler pozitif bilimlerin islamla örtüştüğünü söylese de gerçek bunun tam tersi. Yani risaleler tümden gelimci ve indirgemeci bir anlayışla dünyayı ve evreni anlamaya çalışırken bilimsel metod bunun tam tersini söylüyor. Bilimsel metod tümevarımcı ve kapsayıcı metotları kullanıyor. Hatta esir maddesi gibi konularda risalelerde yazılanlara ve bilimsel gerçekliğe bakarsanız risalelerin çağının modern biliminden dahi geride olduğunu görürsünüz. 

Ateist olmama sebep olan elbette pek çok şey var. Bunlar sadece cemaate bakan yönü. Evrim, ahlak, evrensellik ve özelde Kuran genelde tüm dini metinlerin yapısının ve kendi içlerindeki çelişkilerin ateist olmama sebep olduğunu belirtmek isterim. Fakat ilk kıvılcım elbette Fetullah Gülen tarafından atıldı. Daha doğrusu onun davranışları beni sorgulamaya itti. 

Gelelim ateizmin sonuçlarına. Esasen bu durumdan pek de memnun olduğum söylenemez. Çünkü başta da belirtmiştim din aynı zamanda bir kimlik ve insanın cinsiyet değiştirmeye karar vermesi ne kadar zorsa dinini değiştirmesi de bir o kadar zor. Bundan üç sene önce milliyetçi bir Müslümanken şu anda dinsiz bir dünyalıyım. Bunu bünyem kabul etmedi. Başlarda o kadar zorlandım ki anlatamam. Bunun üstüne eklenen felsefi ve varoluşsal boşluğu da ekleyince yaşamaktan soğudum. Hatta bir ara ölmeyi düşündüm, ama şu an kendimi daha iyi hissediyorum. 

İçinizden bazılar “Yurtdışına çıkınca değişmiş, kendini çok kaptırmış, Allah affetsin” diyebilir. Fakat şunu belirtmek zorundayım. Yurtdışında yaşayan bir Türk eğer Müslüman değilse Müslüman olanlardan iki kat fazla acı çekiyor. Ben bunu bilerek ve isteyerek seçtim. Müslümanlar kendi aralarında dayanışırken ben onlarla görüşmek istemiyorum. Etnik olarak batılı olanlarla da kaynaşmam dil, önyargı, ve ırkçılık nedenleriyle zor. Yalnızım ama bunu ben tercih ettim. Yazının başında da belirtmiştim yaşantımda çok büyük değişiklik olmadı. Sadece fikirlerim değişti. Anlayacağınız ateist olmak bana elbette çok şey kattı ama bir o kadar da götürdü. 

Yine de şunu da belirtmeliyim ki Yurtdışında kendi kendini geçindiriyor olmak yani kimseye minnet etmiyor olmak ve propagandanın etkisinden kendini soyutlayarak karar vermeye çalışmanın elbette etkisi oldu. Yani yurtdışında yaşamanın din değiştirmeme olan etkisi ise şu: Ben artık kimseye ekonomik olarak bağlı değilim, işte tam olarak da bu yüzden özgürüm. Kimsenin kimseye karışmadığı bir ülkede yaşadığım için özgürüm. 

Elbette burada yazdığım pek çok konuyu örneklendirebilirdim ve açabilirdim. Fakat bu yazıyı ekseriyetle Müslümanların okuyacağı düşünülünce örneklendirmelerin okuyucunun kalbini kırıp incitebileceğini düşündüm. O yüzden pek çok konuya yüzeysel olarak temas ettim. 

Halis 
Twitter:@physicistcand
author

"Sorumluluk Reddi" Konusunda Önemli Bilgilendirme:

Münferit Fikir Platformunda yazılan tüm yazılar, aksi MFP YYK tarafından belirtilmedikçe yazarların kendi görüşleridir. MFP’nin ve platformdaki diğer yazarların görüşlerini yansıtmaz veya ifade etmez.

Yorum Gönder

36 Yorumlar

  1. Yanıtlar
    1. Benzer süreçlerden geçmişiz. Ben de huzurluyum ama bu kimlik kriziyle yaşamaya alışmak zamanımı alacak sanırsam.

      Halis

      Sil
  2. Müslüman kendini tam da Kur'an'ın oku emriyle okuyarak ve sonunda "bu mu?" diye şaşırıp demek ki bende eksiklik var Kuran'ı anlaymıyorum anlamam için İslam tarihi sahih hadis ve sünnetleri de okunma lazım diyerek Kütüb i Sitte 'ye sarıldım.Kuran okuyunca yaratıcıya karşı karşıya kırılan darmadağınık olan düşüncelerim Buhari,Tırmızi,Ebu Davut,Müslim,Mesai ile bir zemine oturdu.Bildiğinşz 7. YY. Bedevi bir kasabada geçen olaylar zincirini daha berrak gördüm.Uzatmayacağım.Her insan kendi tanrısını aile ve çevrenin verdiği manevi malzeme ile kendi yaratır.Çocukluktan yaratıp büyüttüğünü tanıtımı kırklı yaşlarında öldürdüm.Pişman değişim bilakis mutlu ve gururluyum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benzer süreçlerden geçmişiz. Ben de huzurluyum ama bu kimlik kriziyle yaşamaya alışmak zamanımı alacak sanırsam.

      Halis

      Sil
    2. 7. YY. Bedevi bir kasaba....
      kendi tanrısını...
      manevi malzeme ile...
      Tespitler şahane :)

      Sil
  3. İslamı Araplar Araplaştırmış, biz Türkler de Cemaat dahil Türkleştirdik Sunduğunuz gerekçeler sizi ateist yapmaz en fazla Kuran Müslümanı yapar. Zaten Fethullah Gülen'i ayete referans göstererek eleştirmişsiniz. Bu da aslında değil ateist, deist bile olmadığınızı gösteriyor. Mustafa Öztürk`ün videolarını izlemenizi tavsiye ederim. Hürmetler.

    YanıtlaSil
  4. Cemaat de dahil bu dini kimsenin turklestirdigine inanmiyorum. Belki kucuk dokunuslar olmus olabilir. FG'i ayetle elestirmem onun kendi icinde celiskiye dustugunu gostermek icindi. Ben ateistim, bir gunde olmadi bu. Farkli yollardan deistlik de dahil gectim ve kararimi oyle verdim. Saygilar bizden. Halis

    YanıtlaSil
  5. Taklidi imana dönüp orada kalınız ins! sorgusuz sualsiz iman ne güzel! Herkes herşeyi kaldıramaz!

    YanıtlaSil
  6. Haydi kutlayin bunu, bayram edin sebep olan tum serefsizler.

    YanıtlaSil
  7. Ben ateist olmadim ama din konusundaki dusuncelerim en azindan klasik bize ogretilenler konusundaki dusuncelerim cok degisti. Cemaatin degil turkiyedeki ve dunyadaki muhafazakar insanlarin (ki bende bunlardan biriydim yillarca) en buyuk problemi, bildiklerini sanmalari, veya bilenler beraber olduklarini sanmalari. Okuduklari kitaplar hep belli basli kitaplar. Said Nursi nin kitaplari, risaleler camaatciler icin. Sadece bu kitaplarin okunmasi ve temelin boyle guclu olmasi konusunda muthis bir propaganda var. Gulen'in Said Nursinin sanki cok buyuk pozitif bilim adami olduklari veya cok iyi anladiklarina dair muthis propaganda.
    O kadar ki mesela zavalli Einsteinin ugradi zorlu elestirilerin milyonda birine ne Gulen ne Said Nursi ugramistir.
    Simdi geldigim nokta su: Bu insanlar hepmiz gibi bir insan. Dogru anladiklari var yanlis anladiklari var. Buyuk hatalari var kucuk hatalari. hicbirisi kutsal, yanilmaz, Allah'in hususi ile secip islami bugunun dunyasina uyarlamak icin gonderdigi insanlar degil. Bu demek degil ki bunlar durumdan vazife cikarip kendi akillarina gore bu ise kalkismamislar. Kalkismislar....
    insan olduklari icin bazen yanilmislar, ve bazen dogru yapmislar.

    Kendi inancima gelince, ben Allahin varligina inaniyorum. Kainatin varligi bile buna inanmama bir neden. Yaratici insanlari yonlendirmek icin peygamber gondermis midir? buna karsi negatif bir delilim yok aksine boyle gelmis insanlar var. Yaptiklari eserleri itibari ilede baya bir etkileri olmus. onlarada inaniyorum. Ama bu insanlarin getirdigi kaynaklar, bugunku bilimi anlmayan, bugunku toplumu anlamayan, bagnaz insanlar tarafindan mi yorumlanmali?
    buna cevabim hayir. Aydin insanlar bu kitaplari, kainati kendileri okuyup birbirlerine belli dogmalari dayatmadan aciklayip her aciklamalarinda yanilabileceklerinide kabullenip surekli ogrenme niyetinde olmalidirlar.

    Gulenin soylediklerine guvenmeme, Said Nursinin bilimsel yaptigi hatalar benim icin ateisime bir neden degil. Sadece onlarin insan olduklarinin gostergesi.

    Insanlar imanlarini, ahiretlerini, Gulen'e verince yani bu yoldayiz o zaman ahiretimiz garanti diyince ayni uyusturucu cekmis gibi rahat ediyorlardi.
    Gercek aslinda daha keyifli, daha lezzetli, Allah mukemmel anlasilmasi gereken bir kainat yaratmis. bu kainatin sirlarini cozmek icin, siseyi kirip ona anlasilmasi gereken sanat eseri diye bakmak lazim.....


    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne kadar guzel yazmissiniz, kisa, okunabilir, anlasilabilir.

      Sil
    2. aynen katiliyorum. cok da dengeli bir yazi olmus

      Sil
  8. This comment has been removed by a blog administrator.

    YanıtlaSil
  9. This comment has been removed by a blog administrator.

    YanıtlaSil
  10. This comment has been removed by a blog administrator.

    YanıtlaSil
  11. This comment has been removed by a blog administrator.

    YanıtlaSil
  12. This comment has been removed by a blog administrator.

    YanıtlaSil
  13. This comment has been removed by a blog administrator.

    YanıtlaSil
  14. This comment has been removed by a blog administrator.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Erdoğan %100 haklı diyen hickimse masumları savunuyor gibi yapmasın bence,farkındaysanız Gulene dokunmadı Erdoğan,Gülen nefretiniz gözünüzü öyle karartmış ki,yapılanların insan hak ve özgürlüklerini hice saymak,anayasayı ayaklar altina almak,güçler ayrımını yok edip,demokratik olmaya doğru gidilen yolun tamamen yok edilmesi olduğunu göremiyorsunuz.. Bu platform da patladı maalesef.. Zalime zalim diyebileceksiniz,Gülen e yapılanmanın hatalı ve sorunlu olduğunu söyleyebileceksiniz.. O zaman fikirlerinizle umut vadedebilirsiniz.. Diktatör sizinde özgür düşünceye saygı ve adaletle bakabilme mekanizmanızı felcetmis... Saygılar..

      Sil
    2. isa beye yazıyı mail atsaydınız bu şekilde okuyan olmaz pek

      Sil
    3. Isa bey merhaba. Bu 7 parttan olusan yorumlari birlestirip biraz da duzenleyip yayinlayabilir misiniz? Yazar anonim diyebilirsiniz.

      Erdogan paralel yapi konusunda %100 hakli demis.

      Sil
    4. Bu yaziyi ayri bir yazi olarak MFP'de yayinlamak isterim. Yazan arkadas bana ulasabilir mi (Isa Hafalir diye google arastirmasi yapip orada bulacagi universite e-mail adresimi kullanabilir). Sadece bir mustear isim istiyorum. Bir de mumkunse eger twitter hesabi, ama o sart degil. Bence degerli bir yazi, paylasilmali.

      Sil
    5. Çok şaşırtıcı derecede üst düzey bir yazı. Sadece Gülen ile ilgili bazı söylemlerine katılmıyorum, katılmak istemiyorum. Onun kötü niyetli olabileceğini düşünemiyorum. Ama eleştiri anlamında yazılan bir çok şeye de katılıyorum, kendim de onu söylüyorum. Said Nursi olsa dönerdi TR'ye demiş yazar. Ben Gülen'in TR'ye dönmesi gerektiğini yıllardır söylüyorum. Niyetini bilemem ama yüzbinlerce aile kadın, çoluk çocuk mağdurken yurtdışında yaşaması, dışarıdan bakınca güzel gözükmüyor. Dediğim gibi kötü niyet aramıyorum, ama bir çok konuda Gülen'i hatalı buluyorum. Yine yazarın dediği istihbari bilgileri sohbetinde paylaşması konusu. Yıllar önce de demiştim, çok büyük hata, çünkü direkt istihbarat sızdırıldığına, paralel devlete işaret ediyor. Neyse, yazar kadar enerjim yok. Katılmadığım noktalarda bile yazının kalitesini teslim etmek durumundayım. Her şeyin doğrusunu Allah bilir. Rabbim bize hidayet buyursun, doğru yola iletsin.

      Sil
    6. Yazinin yazari 7 bolumluk bu yazisini genisleterek MFP'ye gonderecegi icin burdaki halini silmemi istedi. O yuzden sildim. Yanlis anlasilmasin.

      Sil
  15. Şunu farkettim,siz hiç Müslüman olmamışsınız,rahat ortam ,güzel bir çevrede rahat bir yaşam alanında korunduğunuz bir hayat hoşunuza gitmiş,tatlı su balığı gibi yaşamışsınız.
    O kadar zorlama bahanelerle şöyle olduda ,böyle olduda ateist oldumda ifadeleriniz,vicdanınızda Allah inancının hiç olusmadığının itirafı olmuş.. Okurken nutkum tutuldu,bir insan bu kadar mı hissiz,nasipsiz olabilir diye.. Size yazık olmuş,ama bahaneleriniz çok saçma ve tutarsız.Sizin tercihiniz, kurtulmuşlar sizleri bu güne kadar taşımak zorunda kalmış masumlar.. Çekip gittiğiniz ve yükü azattığınız için teşekkürler ayrıca.. Cemaatin hataları olabilir,vardır,ben de heryerde cemaate bu hatalarından ötürü sayıp döküyorum zaten, ama bu kadar sudan sebeplerle ateist oldum da bilmem ne deyip,bu bloğu kirletmeseydiniz bari.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazar detay vermemiş ki çıktığı bir yolculuktan bahsetmiş, duygularını yazmış. Yorumunuzdan anlıyorum ki hayatınızda hiç yolculuğa çıkmamışsınız hep evde oturmuşsunuz, evde oturup dışardakilere niye ıslandın diyorsunuz.

      Sil
  16. Size cikmis oldugunuz yolculukta sukunet ve huzur temenni ediyorum...Sizin gibi bu sancilari yasayan ve bu yasadiklarini ifade eden insanlari takdir ediyorum...En az sizin kadar sorguluyorum ve yalniz kalip,kimseyi dinlemeden kendim karar vermek istiyorum ne dusunup neye inanacagima...

    Sizinle paylasmak istedigim sey su ki;Icinden gectigimiz su gunler bizi genel gecer inandigimiz herseyi sorgulamaya,ahlak aramaya itiyor...
    Son gunlerde okudugum bir psikiyatristin bir gorusu beni cok etkilemisti..soyle diyordu yazar
    Insanlarin cogu icine dogduklari inanca gore yasayip olurler...nasil inaniyorsa oyle devam ederler.mesela biz muslumanlara gore muslumanlardan baska kimse cennete gidemez,bizden baska herkes cehennemde cayircayir yanacak;)

    Ikinci grup insan,biraz daha sorgulayan sekulerler,sorgulamadan hicbirseyi Kabul etmeyecek,insani yanlari cok gelismis bir sekilde,liberal ve humanist bir durus sergileyenler.birinci gruptan cokdaha iyi kibar insanlar olarak yasayanlar.

    Ucuncu grup bu asamalari gecip,herseyin arkasinda bir gizli el oldugunu hisseden mistikler olacak...eger okumak isterseniz,Dr Scott Peck The Road Less Traveled and Beyond.
    Kendinize iyi bakin,caninizi skmayin,sorgulamayan,bizleri bu hale dusuren mallar utansin;)

    YanıtlaSil
  17. Hayatının her anında, yegâne Rabbi Allah’ın huzu­run-da olduğunu ve Rabbi Allah’ın kendisini gördüğünü idrak edip, Allah’ın farkında olan muttaki mü’min, emrolunduğu gibi davranır. Böylece takvaya erer. Takva sahibi olan muttaki mü’min, İslâm’ı temsil yetkisine sahib olur…

    Cabir b. Abdullah (r.anhuma) anlatıyor:

    Rasulullah (s.a.s.)’in huzurunda bir adam ibadet ve ictihadıyla, başka bir adam da takvasıyla anıldı.

    Bunun üzerine Rasulullah (s.a.s.):

    “Takvaya hiçbir şey muadil (eşit) olamaz.” bu­yurdu

    YanıtlaSil
  18. Ateist olmana diyecek bir şey yok, tercih meselesi ama bunu Fethullah gülenin 'adil oksuzu tanımıyorum' beyanına baglaman absurd olmuş. Olctum biçtim artık tanrıya inanmıyorum de, canımı ye. Ama adil öksüz filan saçma olmuş. Kaldı ki tanımıyorum da demiyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sen yazıyı okumuş ama anlamamışsın. Bir din yalan söylemeyi kati olarak yasaklamış ise ve o dini temsil edip arkasında milyonlarca insan sürükleyen birisi alanen yalan söylerse dini sorgularsın. Fethullah Gülen yalanı hiç utanmadan söyleyebilen belkide hasta ruhlu birisi buna onlarca kez sahit oldum

      Sil
  19. bence sen hiç iman etmemişsin, arayış içine de girmemişsin, ataistken nasıl tekrar ataist oldun, belli değil. Takma bunları kafana, hayatını yaşamaya bak.

    YanıtlaSil
  20. İslam dini Kuran-ı Kerim ve sünnettir. Kişiler kendi görüşlerini belirtir. Peygamber Efendimiz dini islamı yaşamış ve sahabiler ondan gördüklerini yaşamıştır. Kuran-ı Kerim insanların kendisini geliştirdiği sürece bazı ayetlerini tevil etmiştir. Bunun en güzel örneği namaz ayetleridir. Rabbimin ilk emri okudur. Bu okuma kitap olduğu gibi kainatı okumaktır. İlk müslümanlar bu gerçeği kabullenmişler ve şuanki pozitif ilimlerin temelini oluşturmaktadır. Fakat din tacirleri dini uymak yerine dini kendilerine uydurmaya çalıştıkları için şuanki dünyanın geri kalmış ülkeleri maalesef müslüman tabir edilen (Dikkat müslüman ülkeler demedim) ülkelerdir. Sonradan müslüman olan Yusuf İslamda bu gerçeği şöyle ifade etmektedir; Eğer müslümanlığı insanların yaşayışından öğrenseydim kesinlikle müslüman olmazdım, islamı kitaplardan öğrendim diyor. Bu arada yazar için üzüldüm. Allah en kısa zamanda hidayet eder inşaallah.

    YanıtlaSil
  21. Korkmadan sorgulayan her insan gerçegi bulacaktır. Ateist olmamı sağlayan etkenler iyi ki var olmuşlar. Yoksa cidden dinin çelişkileriyle hayatın gerçekleri arasında delirecektim. Benim gibi insanların olduğunu ögrenince de ayrıca mutlu oldum

    YanıtlaSil
  22. allah kendine müslüman diyen, aslında arap masallarıyla avutulmuş her kişiye mürted olma acısını ve mutluluğunu bahşetsin!

    YanıtlaSil
  23. Zülfer Çamaltı13 Mayıs, 2020

    Cemaat sayesinde ülkedeki Kemalistlerin sonu geldi bu mirası ise akp sahiplendi ama çok vefasız davrandılar. Escort solcularla iyi anlaşırız halen, ama işleri bize yalakalık yapmaktır, amaç Tayyip denen hizmete saldıranı düşmanımın düşmanı dostumdur şeklinde alaşşağı etmek. Sinsi ve görünmez olmalıyız.
    Kürtçü olan sağ ve sol herkesle iyi anlaşarak ilerlemek hizmet hareketinin öncülüdü.

    YanıtlaSil