Allah Belanı Versin Büşra!

Buşra672phD adında bir twitter kullanıcısı vardı. Bu kullanıcının yazdıklarına göre kendisi bir akademisyen, KHK ile (672 sayılı KHK) işinden atılmış ve “22 ay sonra pardon denilerek iade edilmiş”. Yeni görev yeri ise Niğde Üniversitesi… Niğde’ye gideceği zaman hazırladığı valizlerin de fotoğrafını paylaşmıştı, “yolculuk başlasın” niyetine. Bu kullanıcı Halkbank internet şubesinin görüntüsünü paylaşarak 100 bin TL’den fazla tutan hesap bakiyesini de göstermiş ve “hiç merak etmeyin; iade olunca paranızı da alıyorsunuz” diye not düşmüştü. Kendisine “bu haksızlığın hesabını sorun” diyen bir takipçisine, “tabi ki, pazartesi başlıyoruz” gibi bir cevap da yazmıştı. Kullanıcı iade edilmesine rağmen, KHK’lıların sorunlarıyla da ilgili olmaya devam etmiş, hatta bir defasında ertesi gün “gözetmenliği” olmasına rağmen twitter’da KHKlılar ile ilgili açılan başlıklara destek verdiğini de dile getirmişti. İade sonrası ihraç sürecinde kendisine destek olan Eğitim-sen’e üye olduğunu da belirtmişti. Bu esnada muhalif muhafazakâr feminist bir profil çizmiş, kendisinin evli ve çocuklu insanlar tarafından DM’den taciz edilmesinden duyduğu rahatsızlığı da ifade etmişti. Bir ara evleneceği erkekte aradığı kriterleri de yazmıştı twitter’da: Bu kriterler: “Hayvan sevmesi, kitap okuması, saygılı ve kültürlü olması, at gözlüklerinden sıyrılmış olması, yalan söylememesi, güvenilir olması, din saikiyle hareket etmemesi, her sakallıyı hoca, molla zannetmesi, özetle AKP’li olmaması”. Tabi Huqqa müdavimi muhafazakâr kız profili ve “cool” tavırlarından etkilenen erkekler, muhtemelen bu kriterlerin olup olmadığı konusunda kendilerine dönüp bir bakmışlardır. Bana gelince, ben çok şeyden kaybediyorum; ama zaten evliyim. Tabi bu süreçte birçok insan bu kişinin dertleriyle dertlenmiş; sevinciyle sevinmiştir. DM’lerde çok daha özelini paylaşan insanların olduğuna da inanıyorum.

Evet gel gelelim işin en önemli kısmına: ama bu arkadaş Serkan’mış. Pekiyi Büşra kim miymiş? İşte Serkan’mış. Serkan kimmiş ki, işte Büşra’ymış. Evet, meşhur repliğin aynısını yaşıyoruz: -araba nerde? +müşteride -para nerde? +yarın verecek -araba nerde? +müşteride -para nerde?

(Aslında yazarken şunu da ekleyecektim, “eğer hesabı kapatıp gitmeseydi, bazı Gülencilerin “Havuz medyasının haberi, gazeteci de istihbarattan besleniyor” diyecek diye. Ama baktım, Büşra, nam-ı diğer Serkan hesabı kapatıp, bir açıdan bunu kabullenmesine rağmen, birkaç twitter kullanıcısının “bunda bir iş var, haber yalan olabilir” demeye getirdiğini gördüm. Yahu bu aldanmayı satın almaktır, hakikati peşinden koşturup, bıktırmaktır, yıldırmaktır. Kendinize acımıyorsanız, yaşadığınız topluma acıyın.)

Sosyal medyada daha çok Büşra, ya da Serkan karışımı tipler var: Müjdat Gezen, İlyas Salman kılığına giren, kaçsaatoldu1881 gibi Atatürkçü hesaplar. Kendilerini çok fanatik takım taraftarı gibi gösterenler. Hatta RTE#aşkı gibi profiller de var. Bunlar saçma sapan mesajlar atıyor, yine aynı kişiler ya da bunların tanıdığı; bu saçma sapan kişilerin mesajını paylaşarak “işte AKP tabanı, çomarları” diyerek sözüm ona dalga geçiyor. Bu şekilde AK Parti trolü (aktrol) gibi davranan çok cemaatçi var; hatta çok takipçili bir cemaatçi, hesabı askıya alınınca bu aktrol hesabından yazmaya başlamıştı. Çok farkı yere gitmeye de gerek yok. Polis Akademisi’nde görev yapan bir cemaatçi akademisyen de annesiyle Gülen’in huzurunda fotoğrafı çıkıncaya kadar cemaat ilişkisini inkâr ediyordu. Amaç “ya bizim cemaatle ne işimiz ilgimiz var, derdimiz demokrasi, mücadelemiz yolsuzluk, rüşvet” görüntüsüyle muhalefet etmeye çalışmak.

Mor beyin kumpasını da bu çizginin devamını olarak gösterebiliriz, düşünsenize Gülen yapısıyla yolunuz bile kesişmemiş, namazınızda niyazında bir kimsesiniz, bir gün öğreniyorsunuz ki açığa alınmışsınız, hatta insanlar yüzünüze bile bakmıyor, çünkü “bylocku varmış”. Hayır bylocku değil, aslında Kıble Bulucu, ya da namaz vakitleri indirmiş. Ya da namazında niyazında bile olmayan bir kişisiniz, aynı şekilde “bylock’unuz varmış”. Hayır, sizin de bylock değil; indirdiğiniz müzik programıymış. Ne kadar ağır bir vebal değil mi? Değil, kör aidiyet sahibi cemaatçi için değil, o bu işi besmeleyle yapar hatta.

Evet, Allah belanı versin Büşra. Toplumda güven, itimat diye bir şey bırakmadığınız için.

Allah belanı versin Büşra, toplumu dinamitlediğiniz için.

Allah belanı versin Büşra, insanları Meriç’te boğulan çocuklara karşı sessiz kalmasına yol açtığınız için.

Allah belanı versin Büşra, cemaatçilik ile suçlanan kişilerin, tüm yeminlerine rağmen kendisine inanılmamasına yol açtığınız için. “Ben cemaatçiyim” demenin imkansızlığının kanunlaşmasına yol açtığınız için. “Ben cemaatçi değilim”in klasik bir yalana dönüşmesini sağladığınız, gerçekten cemaatçi olmayanlara ter döktürdüğünüz için.

Allah belanı versin Büşra, yok yere insanları işten attırdığınız için. Ekmeğinden ettiğiniz, hapse soktuğunuz için.

Allah belanı versin Büşra. Evet, Büşra, Allah belanı versin, kendi kimliğin ile yazılanlar itibar görmüyorsa, kendi kimliğini sorgulamak yerine, yalan dolana sığındığın, solcuların, Atatürkçülerin ve diğer kişilerin samimi muhalif duygusunu sömürdüğün için.

Cihat Mirzaoğlu