Manifestom

Biz Mit’çi veya İt’çi değiliz kardeşim. 

Biz kimseye çalışmıyoruz, en azından ben kimseye çalışmıyorum. Kimse beni manipüle etmiyor. Gördüğüm ve şahit olduğum olayları yazıyorum. Lise yıllarından beri hizmet evinde kalmış Anadolu’da üniversite okuduktan sonra yurtdışında öğretmenlik yapmış, 30 yaşında biriyim. Bu tarz yazılara karşı çıkanlar gibi hizmetin kaymağını yemedim. Hizmetin parasıyla bırakın yurtdışı gezilerine gitmeyi, Kızılcahamam’a programa bile gitmedim. Ben gençliğimi verdim, konuşmak en tabii hakkım. 

Bugün The Circle ve Münferit Fikir Platformu gibi oluşumlara dil uzatanlar, hizmetin kaymağını yiyenler veya yemeye devam edenlerdir. Kimse hizmeti desteklemeyin demiyor ama zincirlerinizi kırın, özgür olun, sonra fikrinizi beyan edin. Benim kardeşim mağdurlara sahip çıkmak adına, öğle yemeğini simitle geçiştirip, acaba oradan 2 kuruş artırabilir miyim, derdine düşerken; tabi ki hizmetin bu hale gelmesine sebep olanlardan ve mağdurlar bu haldeyken hala kaymağını yiyenlerden hesap soracağız. H.E. dikili taşınız olmasın derken, Türkiye hatta Amerika gibi yerlerde gayrimenkulü olan insanlardan hesap soracağız. Yok miras kaldı yok hanım tarafı zengindi vesaire vesaire. O zaman burs isterken, vermeyi anlatırken verecektiniz o gayrimenkulleri. Hizmetin mağdurlarının üzerinde tepinmeyi bırakın artık. Siz konuştukça mağdurlar daha fazla eziliyor. Bunu anlamayacak, göremeyecek kadar hırsınızın ve gururunuzun esiri olmuşsunuz. 

Ve bu kaymağı yemeye devam edenler, iltica etme imkanları varken maaşından vazgeçemeyeler, artık çekilin ve rahat bırakın insanları. Ayağınıza bir taş takılsa, kendi günahınızdan bilin felsefesiyle yetişip de, bunca olaya rağmen hala şahsında hata ve kusur bulmayanlar, yeter! Susun artık! 
Efendimizin dediği gibi bir kötülük karşında güçünüz yetiyorsa elinizle, yetmiyorsa dilinizle, o da yetmiyorsa kalbinizle buğz edin. İşte tam da bu yüzden güçüm yettikçe mücadeleye devam edeceğim. 

Tarık Yavuz