C.O.S'lar FOS çıktı

Kurmay kelimesinin anlamını askere gitmeden önce biliyor muydum bilmiyorum. Fakat askere gidince kurmay subay olmanın ne demek olduğunu, diğer subaylardan ne gibi farklılıkları olduğunu, kurmay bir subay bir yere geldiğinde ona diğer kurmay olmayanların nasıl saygı gösterdiklerini görerek öğrendim. Kurmayların diğer subayları küçümseyen tavırları, yaptıkları işlerin diğerlerinden çok önmeli olduğunu her zaman tavırlarıyla sergilemeleri de benim yine gözlemlediğim vakıalar. Tabii ki zor bir sınav, uzun ve sıkı bir eğitim neticesinde seçilen bu insanlar yaptıkları ve yapacakları işlerin misyonel öneminden olsa gerek böyle davranıyorlardı. Ne de olsa hepsi geleceğin general adayı birer seçkin subaydı.

İngilizcede "critical occupational speciality" (C.O.S.) kelime gurubuyla ifade ediliyor kurmaylık. Türkçe tam çevirisi "kritik işlerin özel adamı" diye bir şey ortaya çıkıyor. Bu da yukarıda anlatmaya çalıştığım analizimi destekler mahiyette sanırım.

Kerim Balcı. Kapatılan Zaman Gazetesinin eski yazarı. Gazetenin Kudüs veya Telaviv temsilciliği de yapmış İngilizce ve İbraniceyi iyi derecede bilen aynı zamanda ilahiyatçı olmamasına rağmen dini konularda da bilgili bir gazeteci. En son Turkish Review dergisinin başındaydı sanırım.

Dr. İsmail Sezgin. Youtube'ta kendine ait kanalında videolar hazırlayıp yayınlayan genç bir araştırmacı. Cemaatle alakalı 15 Temmuz sonrası ortaya atılan ithamları çürütmeye çalışan ve değişik çevrelerden gazeteci, akedemisyen ve araştırmacılarla yaptığı ropörtajları kanalında yayınlayan birisi.

Geçtiğimiz günlerde izlediğim videolarından bir tanesinde Kerim Balcı'yı konuk etmiş. Konu başlığı "Kur'an'da Hz. Musa ve firavunun anlatıldığı ayetler. Hz.Musa'nın firavuna karşı verdiği mücadele ve günümüze bakan yönleriyle alınacak dersler!"

Videonun 33:00 üncü dakikasında Kerim Balcı Hz. Musa'nın ve kavmi İsrailoğulları'nın zamanın diktası yani firavuna karşı verdikleri mücadele etrafında şöyle bir yorum yapıyor ve özellikle vurgulayarak şunları anlatıyor:

Eğer diktayla karşı karşıya gelecekseniz karşısına çıkmadan önce yoğun bir temrinat (hazırlık, egzersiz) yapmalısınız. Karşısına çıkarsınız korkudan kaçarsanız bütün davayı perişan edersiniz, donkişotluk yapmaya gerek yok. Korkuyu tamamen yenmelisiniz.

Bu C.O.S. abimiz 15 Temmuz gecesi cumhurbaşkanının halkı sokağa davet etmesinden sonra yaptığı açıklamalarla hatırlandı hep. Şemsettin Efe ile yaptıkları programda kurmay bir eda ile vatandaşları uyardı. Geçenlerde de o gece dışarı çıkan halkın kahraman olduğunu ifade etti! Ayni uyarı acaba “Mümin Ali Firavn"lar için de yapılsaydı durum nasıl olurdu? Elbetteki bu uyarıyı yapmak K.B.’ya düşmezdi ama yapması gereken C.O.S.lar yapabilir miydi?

Yukarıdaki ifadeler lafzen birebir aynı olmayabilir ancak mealen bunları anlatıyor. Ve özellikle Hz. Musa ve kavminin yaşadıkları ve verdikleri mücadelenin günümüze bakan yönleri olduğunu vurgulayarak bunları ifade ediyor.

Ben ilahiyatçı değilim. Ama Kur'an'ın alemşumul olduğunu her asra, her döneme ve her millete hitap ettiğini biliyor ve iman ediyorum. Elbetteki Hz. Musa ve kavminin ve dahi diğer peygamber kıssalarının günümüze bakan yönleri vardır. Bunda şek ve şüphem yok.

Peki problem ne? Problem yukarıda ifade ettiğim "temrinat" kelimesi ve K.B.nın bu ifade etrafında yaptığı yorum. Anladığım kadarıyla günümüzde Hz.Musa ve kavmini temsil eden "cemaat". Firavun ve hanedanını temsil edeni de dolayısıyla tahmin ediyorsunuzdur.

15 temmuz 2016 tarihinde hain bir kalkışma oldu. İnsanlarımız öldü. Binlerce insan işini kaybetti, gözaltına alındı, tutuklandı, yargılanıyor, yüzlerce kurum ve şirkete el kondu v.s...

Evet tekrar sadede gelecek olursak Kerim Balcı ne demek istiyor? Konuşmasının arasına serpiştirdiği bazı ifadelerde;

1-Dikta ile karşı karşıya gelmenin zamanlamasının uygun olmadığını,

2-Karşılaşma öncesinde "yoğun bir temrinat"yapılmadığını,

3-Karşılaşma esnasında korkuya kapılıp kaçanların olduğunu,

4-Bazılarının donkişotluk yaptıklarını,

5-Tüm bunlarla birlikte bütün davanın perişan edildiğini; anlatıyor.

Bilemiyorum ben "kurmay" değilim. Sadece okuduklarımı ve izlediklerimi analiz etmeye çalışan düz bir insanım.

“Critical Occupational Speciality" C.O.S. ta değilim. Yani kritik işlerin özel adamı.

Ancak artık şunu görebiliyor ve anlıyorum ki; Bir yerlerde alınan birtakım önemli kararlar insanlara acı çektiriyor. Ve malesef hala bunları göremeyip C.O.S. ların aslında birer FOS olduğunu anlayamayan bir yığın...

“Nahnu nahkumu bizzahir.”

Vahdettin Polat