11 Kasım 2018 günü merkezi Amerika’da bulunan “hizmet hareketi”nin Amerika’daki sözcülüğünü yapan “Allians for Shared Values” isimli sivil kuruluş bir açıklamada bulundu. Gazeteci Ahmet Dönmez’in kendi şahsi Patreon hesabında kaleme aldığı bazı iddialardan sonra böyle bir açıklama yapmayı gerek duymuşlar. İddialar çerçevesinde Ahmet Dönmez’in yönelttiği sorulara cevap olması sadedinde bazı konular maddeler halinde sıralanmış. Zaten yaklaşık bir haftadır özellikle sosyal medyada bu konu dönüp duruyor. Teferruata girmeyeceğim. İlgililer mevzuyu biliyor. Ahmet Dönmez’in ilgili hesapta yazdıkları ve bu kuruluşun açıklaması okunduğunda zaten herşey anlaşılıyor.
Benim değinmek istediğim bir konu var. AfSV’nin yayınladığı açıklamanın 6. Maddesi üzerinde durmak istiyorum. Madde aynen şöyle: “6-Dolayısıyla kaynağı her ne olursa olsun, “hizmet hareketi”ne ait krediyi kullanarak şiddet veya yasadışılığın herhangi bir şeklini içeren sözde talep ve ricayı taşıyan ve yayan kişilerin “hizmet hareketiyle” iltisakları hangi seviyede olursa olsun, mesajları da kendileri de reddolunmalıdır.”
Bu maddeyi okuyunca “hizmet hareketine ait krediyi kullanarak yasadışılığın herhangi bir şeklini içeren özde talep ve ricayı taşıyan ve yayan kişiler, hizmet hareketiyle iltisakları “molla” seviyesinde olunca ne yapmalıydık?” diye bir soru aklıma takılıyor. Evet bu “molla” arkadaşlar harekete ait sonsuz krediyi ve açık çeki kullanarak “talep, rica, talimat ve takke taşıyan” birer aziz gibi ellerinde laptoplarla gariban esnafın bin bir zorlukla yaptırdığı bilmem hangi öğrenci yurdunun şifreli asansörüyle çıkılabilen bilmem kaçıncı katında ne gibi haltlar karıştırmışlardır acaba?
Hizmet hareketine ait krediyi kullanarak yasadışılığın herhangi bir şeklini içeren özde talep ve ricayı taşıyan ve yayan kişiler olarak, “bir kişi beş vakit namaz kılıyor bile olsa bizi sevmiyorsa “menfi”dir” protokolünün fetvasını kimden almışlar ve kimlere getirmişlerdir acaba?
Hizmet hareketine ait krediyi kullanarak yasadışılığın herhangi bir şeklini içeren özde talep ve ricayı taşıyan ve yayan kişiler olarak, “otobana çıkılmışsa gaza basmak gerekir” denilerek excel dosyaları üzerinden şişirme listelerle, yüzde hesaplarıyla, sayısal himmet lotosu oynuyor gibi bölgeleri baskılamanın fetvasını kimden almışlar ve kimlere getirmişlerdir acaba?
Hizmet hareketine ait krediyi kullanarak yasadışılığın herhangi bir şeklini içeren özde talep ve ricayı taşıyan ve yayan kişiler olarak, “elma yedirme” ve “elma yedirmenin faydalarının” ve hikmetlerinin fetvasını kimden almışlar ve kimlere getirmişlerdir acaba?
Hizmet hareketine ait krediyi kullanarak yasadışılığın herhangi bir şeklini içeren özde talep ve ricayı taşıyan ve yayan kişiler olarak, Kur’anı daha doğru düzgün okuyamayan şakirtlere ”fetih okumaları!” yaptırılmasının ve bunun sonsuz hikmetlerinin fetvasını kimden almışlar ve kimlere getirmişlerdir acaba?
Hizmet hareketine ait krediyi kullanarak yasadışılığın herhangi bir şeklini içeren özde talep ve ricayı taşıyan ve yayan kişileri birazcık olsun tanımanızı istedim (yasadışılığın semtinde yatıp kalkanları kastediyorum.) Yukardaki ilgili 6. Maddede de değinildiği gibi bu şahısların mesajları ve kendileri reddolunmalı (arkadaşlar bu mesajları ve adamları reddetmek haşa Allah’ı, Efendimizi, dini ve davayı reddetmek değildir!) En azından bundan sonra Türkiye’de ve dünyanın değişik yerlerinde hala bu işlerden habersiz ve bunları dile getirenleri hain olarak gören görmezlere küçük bir ikazımdır. Sakın yanlış anlamayın kazığın en büyüklerinden birisini yemiş ve hala kazıkla uğraşan bir kardeşinizin ikazları bunlar.
Vahdettin Polat
5 Yorumlar
Bu konuyla ilgili The Crcle'deki bir yazıya Ahmet'in mükemmel yorumu şöyle, aynen kopyalıyorum:
YanıtlaSil"O dönemde medya takip etmemek bence yanlış bir hareketti. 15 Temmuz ilgili bilgi eksikliğine neden olacak bir şey. Medya takip etmeyip direk t724 15 temmuz haberlerini okuduysanız, he tiyatroymuş diyip geçersiniz çünkü.
15 temmuz sonra direk yurtdışına çıkılması gerekiyordu, siz çok mantıklı hareket etmişsiniz. Bylock operasyonlarının bankasya falan olacağı belliymiş şimdi bakınca görülüyor her şey, bu konuda bi fikrim yok açıkcası cemaatin tutumu nasıldı? Çıkın mı deniliyordu yoksa kalın memurlukta ifşa olana kadar mesleği yapın onların sivil imamlarıda takibe devam etsin mi vs. bilmiyorum. Ama 16 temmuz saat 00:30 Erdoğan açıklamasından sonra bir hareket başlatıp hemen yurtdışı yapılsa, en az %50 insan kurtulurdu. Bu da ayrı üzerinde düşünülmesi gereken bir konu.
Mağdurların depresyon yaşamasına gelincede , bu kaçınılmaz bir süreç. İnsanlar o acıyı yaşıyor yaşayacak. Bana sorsanız, o depresyonu o acıyı yaşamamak ister miydin, kesinlikle hayır derim. O acı insanı olgunlaştırıp gerçeğe döndüren bir acı oldu. Sonuçta çok fena bir ilaç etkisinde uyuyan biri, ve uykusunda da sürekli bıçaklanıyorsa, bırakalım uyumaya devam etsin denilmez. O uyanacak, uyanınca o bıçak yaralarının acısınıda hissedecek, gerçek dünyaya rüyalardan döndüğü için gerçek dünyanında da tüm stressini hissedecek. Ve kendisini bıçaklayan kişilerinde en sevdiği kişiler olduğunu anlayınca da bir şok ve acıyı yaşayacak. Bu acı nasıl hafifler, bıçaklayan kişiler her şeyi itiraf edip özür dilerse hafifler. Ben kıtalararası keşfettiğimde acım hafiflemişti, yalnız değilmişim demiştim. Yani o acıyı hafifletmenin yolu çok, ama bunu tekrar uyutalım bunlardan biri değil. Bu cemaatte üstekiler pis işlere bulaşmışsa ben ateist olurum diyen birine, siz pis işleri saklayarak ne kadar uyutmayı düşünüyorsunuz, onun yerine adam akıllı islamın ne olduğunu anlatmak gerekir, seçilmişlik gibi şeylerin olmadığını anlatmak gerekir, hem seçilmişlik gibi şeyleri eleştirme islama hiç dokunma hem de cemaatin üstekilerin pisliklerini anlat olmuyor, o yüzden bir kesim pislikleride anlatma sus ve bekle diyorlar, ama adam uyanmış zaten bunun farkını anlamıyorsunuz, yaraları zaten acıya neden oluyor, vaktinin çoğunu sen bilgi vermeyince başka yerlerden bilgi edinmek ve puzzle parçalarını birleştirmek ile harcıyor. O yüzden A. dönmez yazıları acıya değil tam aksine rahatlamaya neden oluyor, çünkü kafasında zaten bir soru işareti var ve saatlerce bilgi edinmek için sağı solu okuyan biri en sonunda o soru işaretinden kurtulmuş oluyor, evet diyor a. öksüz imammış diyor . Gerçekler elinde sonunda ortaya çıkar, insanların depresyona girmesini istemeyen bu işin islamı yönünü yazar. Çünkü adil öksüz imam olduğunu öğrenen biri, evet rahatlıyor bir yandan kafasında soru işareti gidiyor diğer yandan, ama Gülen peygamberimizle istişare etmiyor mu bu adam nasıl sızmış oraya sızmadıysa Gülen ona emir mi verdi ben nasıl bir hareketin içine girdim diye gene düşünüyor. Sorular çok ve cevap aramaya başlıyor, acısı maalesef 3 maymunu oynayarak erdoğan’ı eleştirerek dinmiyor dinemiyor, uyanan birinin acısı ancak gerçekler ile diner. Bu hareketteki çoğu kişide zeki, çoğu da uyanmıştır tahminim, yani öyle lafı dolandırmayla falan susarak hiç bir şey olmaz, belki yaşlılar ve çocuklar tekrar uyuyabilir. Bide itikat noktalarına islama girmeyin diyorsunuz ama, 14 temmuzdaki ben ölsem ahirette napardım bilmiyorum, şuan da bilmiyorum tabi, ama 14 temmuzdaki gibi kafamda hurefeler yok, o hurefeler kurtulmak çok acı oluyor ama gerekli, dünyada depresyona gidecek diye ahireti tehlikeye mi girsin ?
---------------- devam edecek:
devamı:
YanıtlaSil^^ruhumda inanılmaz bir tahribat yapmış olduğunu hissettim. Çocukluğumdan beri hayal ettiğim o efsunlu havaya bir türlü giremiyordum^^ Hocam bak bunu diyorsun ya, aynı şeyi Akp oy verenlerde diyor, düşünmek zaten kendisi stressli bir şey, sen kendini bir şeyhe bir siyasi lidere adar düşünmez isen ruhun hep sakin huzurlu olur tabi, ben bunu tarikattakilerde gördüm, seçimlerden önce hocamız erdoğana oy verilsin diye açıklamayı aldıklarında, o kadar mutluydularki, yani her şey düzelir ülke iyiye gider, hocamız öyle dediyse yeter, sohbetlerine gidiyorlar huzur içindeler uçuyorlar adeta çok mutlular, maneviyatları zirvede, ruhları halden hale giriyor, şeyhlerinin yanında adeta kabe kokularını duyuyorlar vs vs. Yani bunların niye olduğunun falan izahına girmicem hiç sonuç olarak siz kendinizdeki bir durumu bana göre yanlış yorumlayıp kötü görüyorsunuz ve genelleme yapıp Türkiye’dekiler daha kötü olur diyorsunuz. Bense tam tersini söylüyorum, bende gene bana ve etrafıma o yazılar çok iyi geldi diyorum bende genelleme yapıyorum. Ama şunu da diyorum islamı açıdan da o acıları yaşasalar bile buna itikatları için katlanmak zorundalar. Gene gerçekler insanı rahatlatır, gerçeklerin önü alınamaz, her insanında da gerçekleri bilmeye hakkı vardır. Evlatlık bir çocuğa büyünce sen evlatlıksın denir o çocuk şoku yaşar ama keşke demeseydiniz bunu bana diyen bir çocuk var mı ? Ama işte belli bir yaşa kadar beklenir vs diye bir yorum yaparsanız, bizim olayımızda böyle bir yaş yok, 2,5 sene geçti türkiye en az 5 sene daha böyle. Çoğu insan zaten kanserden ölüyor, sen sussanda eleştirsende kanser oluyorlar. o ölen kişinin, bazı şartlarda daha büyük menfaat için soruda çalınır kul hakkına da girilir kadrolaşılırda vs diye bir inanışla mı ahirette gitmesini istersiniz, yoksa islamda böyle bir şey yoktur anlayışıyla mı ?.
Açtıkça açılacak deştikçe deşilecek bir konuda ama ben hizmetten olupta , 15 temmuz konuşulduğunda biri odatvde şöyle haberlar var dendiğinde kulağını kapatıp dinlemek istemiyorum diyen birini görmedim. O yüzden çözüm türk medyasından önce Gülen herşeyi anlatması. Biri size ihanet ettiğinde de, eski filmlerdeki krallar gibi haberi getireni sinirlenip öldürmek saçma, siz o acıyı haberi getiren size haber verdiğinde anlıyorsunuz tabiki, ama bu haber verenin suçu değil. Kıtalararasındaki yazıların yazılmasına sebep olanlar utansın.
------------ devam edecek:
devamı:
YanıtlaSilA. dönmez de Temmuzdan beri araştırmış o kadar yazabilmiş, sorun kendisine bilgi verecek muhattap olmaması. Yani şunu iyi anlamak lazım, a. dönmez gibiler öyle yazılar yazmazsa, yarın bir gün 2. 15 temmuz olacak 24 haziran olayı gibi çok çok ve çook acılar yaşanacak. Ya o acıyı yaşar millet, ya da sadece dönmezin dönmezden kaynaklamayan nedenler ile belirsiz haberini okuyup o hafif acıyı yaşar(depresyon vs hepsi hafif kalır o yazıda geçen şeyler gerçekleşseydi). Burda dönmezi milletin eline iğne batırdı diye eleştiriyoruz da, öbür taraftan o kişi milletin kazığa oturmasını engelliyor bunu görmek lazım, ayrıca dönmez yerine Gülen konuşsa hem olası kazığa geçirilmekten kurtulur insanlar hemde o iğneyi yapan kişi tanıdığınız sevdiğiniz biri olur çok acı hissetmezsiniz, ve bir dozda iğneyi yapar, her gün her gün millet iğne yemek zorunda kalmaz. Gülen konuşup bir çırpıda defteri kapatmayınca, sürekli yeni bilgiler yeni şeyler çıkacak, ve ufak iğnenin her gün batması gibi insanlara acı verecek.
Sizin bu yazınızında uzman bir psikolog tarafından okunup değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Yani psikologlar çıkıp yazsın, gerçekleri bilmek mi kişiyi rahatlatır, gerçeklerden kaçmak mı, bu insandan insana değişen bir durum mu vs ? İslamı açıdan cevap gerçeğin bilinmesidir, ahireti sağlama almak için(benim görüşüm). Ama piskolojik açıdan nedir madem bu kadar çok mağdurlar derin etkileniyor aman aman yorumları yapılıyor, bir de o açıdan yazılsın.
o en son verdiniz ölçüler var ya, o ölçülere göre ben Dönmezin yazısında bir sıkıntı göremedim. iftira atmadı, hakkaniyet çizgisinde, paylaşabildiği kısmın doğruluğundan emin, herkesin bilmesinde kesinlikle fayda var 14 temmuzda yazılsa bu yazı 15 temmuz bile olmayabilirdi, tam tersi bir tesir yapmıyor zaten hizmet içinde pis bir klik var diyor yazıda alınması gereken mesaj zaten bu havuz medyası çarpıtmamış bir şeyi, diğer kriterlerlede alakası yok zaten durumun, yani Dönmez’in yazısına ya da eleştirisine hiç bir laf dememeniz gerekir o kriterler ile. Yani biz onu demiyoruz tabiiki eleştirilsin diyoruz diyorsunuz da siz tam olarak eleştirilmesin diyorsunuz. Yani ben senin buraya ev yapmana karşı değilim ama beton ağaç toprak vs vs bunları kullanamazsın. Tabiki kriterlerize lafım yok, o kritler ile sizin pratiğiniz farklı, kıtalararasında da hiç bir sıkıntı yok gene o kriterlere uygun. Sadece bir yazının girişi vardı, bir din adamı sekreteriyle birlikte olmuş malcom ondan ayrılmış sadece o kısım sizin kriterinize uygun değil o koca sitedeki(kıtalararası + maviyorum) 100 küsür yazı içinden. Yani yukardaki dediğiniz arkadaşınız gibi bir depresyona girdiğimde, tek tek okumuştum hepsini öyle rahatlatıyorduki insanı o yazılar."
kaynak: http://thecrcl.ca/misafir-yazar-dr-ahmet-camalan-elestiride-denge-ve-kantarin-topuzu-4/#comment-4385
bu yazidaki elma yemek neyi ifade ediyor, yazar veya bilen bir arkadas aciklayabilir mi?
YanıtlaSilÖzel yazılım bir micro sd.Bu sd elma yedirmek!istediğiniz herhangi bir bilgisayara takıldığında hedef cihaz kapalı olsa bile imajını alıyor.Boylece hedef kişinin özel her setine ulaşıp "pasakeyfimde" filan yayımlayabiliyorsunuz.
Sil