Selam

Selamlar,

Yaklaşık 30 senedir Londra'da yaşıyorum, Gülen hareketi ile 20 sene evvel burada tanıştım, 5-6 ay evveline kadar da gönülden destekledim, hata ettim, günaha girdim, an itibariyle bazılarına çok değer verdiğim şahsi dostluklarım haricinde hareketle hiçbir bağım kalmadı, yapılan hatalarda ve bu hatalar sonucunda canını, namusunu, isini , asini, sevdiklerini, kaybeden on binlerce masum, mazlum kadın, erkek ve çocukla ilgili hepimizin günahı olduguna inanıyorum, günahların derecesini dolayısı ile cezalarında derecesini Allah biliyor, hesabini veriyoruz, vereceğiz, öbür tarafta da vereceğiz, hele benim gibi hareket ile maaş almak, tayine tabi olmak vs gibi bağları olmayanların sorumluluğu tabii ki daha ağır, çünkü yanlışlara dur demem, durmazlarsa çekip gitmemek ile ilgili mazeretimiz yok, Allah'ın rahmetine sığınıyorum. Tabi Türkiye'deki hizmetin hiçbir yerinde, hiçbir zaman, hiçbir yer almamış biri olarak, orada olup bitenleri Londra dan bilebilmek kolay degildi ama tahmin edilebilirdi, yani bu da mazeret değil. Bu mevzular uzun, bırakın bir yazıya sığmasını belki yıllara sığmakta zorlanacak, bir sürü bilinmeyen şey, binlerce cevapsız soru var, zaten bu gizlilik, bu bilinmeyenler, gizli gündemler, sifir şeffafiyet, tepedekiler haricindekilere sifir inisiyatif, kayitsiz sartsiz sorgusuz sualsiz itaat, tek adamlik, tek adamin tek adamlari ve uzayan giden tek adamlar zinciri, yillarca, zaten önceden alınmış, ayrica hic bir onemi de olmayan eften püften kararlarin güya istişarelerde tartisilmasi "tiyatrosumu diyeyim ne diyeyim bilemedim" gibi traji komik meseleler benim gibi güya suranin buranin vitrin (trustee) mütevellisi olup, ciddi meselelere milyonlarca isik yili uzak ve bi haber olanlar için sayılabilecek başlıca problemlerdendi.Tum bunlari dedigim gibi faydası olacaksa tekrar konuşuruz, ama hayat kisa, zaman akip gidiyor, isteklerimizi sıraya koymalıyız, cunku buyuk ihtimalle hepsini gerceklestirmeye ne gücümüz ne de zamanimiz yetecek, benim en oncelikli konum, tamamen iyi niyetle, safça, tertemiz, bu harekete gonul vermis, inanmis, yillarca soru sormadan itaat etmis, hic bir yasadışı eyleme girmemis, bulasmamis, haberi dahi olmamis, hep vermiş, hep vermiş, ailesinden çok hizmet ile vakit gecirmis, hic mesai saati kavrami olmamis, çoğu zaman maasini zamaninda alamamış, hep borçlu gezmis, kisin ortasinda tayin olmus, git demisler, gitmis, evet, hata etmis, (ama muazzam bir anestezi var, yillarca kesintisiz damardan verilen narkoz uyutuyor, e birde maas la baglisin ,tayinle baglisin, çoğu zaman hanımıyla, hatta çocuklarınla da baglisin, zamanla hareket disinda hic bir cevren kalmiyor, e gelmissin 30 - 35 - 40 yaşına, şurası benim kafama yatmadı, soru sordum cevap vermediler yada senin kafan karışmış git bir namaz kil gel dediler, çok uzatırsan bir bakmissin tayin ettiler, bunun uzerine hadi ben gidiyorum, bye bye demek öyle kolay değil. Nereye gideceksin, ne yapacaksın, nerden baslayacaksin, bunlar zor isler, ama dedigim gibi hatami? evet hata) simdi olmediler ise ya hapislerde yada dışarıda, ama işsiz, ama perisan, ama fakir, ama kimsesiz insanlar icin ve tabi en öncelikle bunlarin bazilari öksüz yada yetim kalmis cocuklari icin ne yapilabilir? bundan daha önemli bir konu ben şahsen bilmiyorum. Bununla ilgili " bu yol dikenli bir yoldur, baştan soylenmisti, simdi aglamanin anlami yok, sabere zafere, hamlar haslar ayrildi" gibi asla katilmadigim, cok ozur dilerim ama cok da bozulduğum soylemlerin disinda, fikirleri olanlar paylassa, yillar sonra gercek, samimi istişare yapmasını hep beraber öğrensek diye düşünüyorum.

Selam Sevgi ve Saygılarımla

Dr M Can Önal